Şeyhdoda Aşireti’nin Hanımağası: Barışı sağlama gücü bizde daha büyük
Ortadoğu Gazetecileri Cemiyeti (OGC) Genel Başkanı Nihat Aydın’ın sorularına yanıt veren AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu, aşiret lideri, siyasetçi ve anne kimliğiyle bölgenin toplumsal değişiminde kadınların kritik rolüne vurgu yaparak, “İnsan adalet bekler, kadın adalet dağıtır.” dedi.
Ortadoğu Gazeteciler Cemiyeti (OGC) Genel Başkanı Nihat Aydın, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde etkili olan, yaklaşık 30 bin nüfuslu Şeyhdoda Aşireti’nin lideri ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu ile kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdi.
Söyleşide, bölgenin sosyolojik yapısına, çözüm sürecine, kadınların liderlik rolü ve çok kültürlü yaşamın toplumsal etkilerine dair birçok konu ele alındı.
“AŞİRET LİDERLİĞİ BİR SORUMLULUK ZİNCİRİDİR; KADIN ÇÖZÜMÜN ANAHTARIDIR”
Siyasetin içinde yetiştiğini ve babası Mahmut Kepolu’nun üç dönem boyunca milletvekilliği yaptığını hatırlatan Kepolu, babası ve kardeşinin vefatının ardından aşiretin liderliğini üstlenmesinin bir gelenek devamı olduğunu belirtti. Kadının, bu topraklarda zorluklarla mücadele yeteneği kadar barışı da inşa edebileceğini ifade eden Kepolu, “İnsan adalet bekler, kadın adalet sağlama yetisine sahiptir. Bu topraklarda kadın olmak zordur ama barışı pekiştirme gücü kadınlardadır.” dedi.
Köyler arasındaki gerginliklerden aile içi anlaşmazlıklara kadar birçok problemin çözümüne şahsen katkı sunduğunu aktaran Kepolu, kan davalarının önlenmesi, gençlerin eğitimine destek, aşiret içerisinde sosyal uyumun korunması gibi konularda uzun süredir aktif bir rol üstlendiğini belirtti.
“SİYASET BENİM İÇİN GÖREV DEĞİL, DOĞDUĞUM TOPRAKLARA BORCUMDUR”
Silvan’ın köylerini, acılarını ve ihtiyaçlarını çok iyi bildiğini dile getiren Kepolu, siyasete katılımının doğal bir süreç olduğunu vurguladı. AK Parti’den milletvekili adayı olma sürecini, “Siyaset benim için sadece bir iş değil; doğduğum topraklara olan vefa borcumun bir parçasıdır.” sözleriyle özetleyen Kepolu, oğlunun iki kimliğinden gurur duyduğunu belirterek, “Bu toprakların zenginliği budur” dedi.
Hem Kürt, hem Türk kimliğine sahip olduğunu belirten Suna Kepolu, Trabzonlu bir Türk ile evli olmasının iki kültürü harmanlamasına olanak tanıdığını ifade ederek, “Trabzon’da bir Kürt, Diyarbakır’da bir Türk gibi yaşadım. Önemli olan kimlikler değil, birlikte yaşama iradesidir.” şeklinde konuştu.
Oğlunun iki kimliğinden gurur duyduğunu belirten milletvekili Kepolu, bunun Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini yansıttığını ifade ederek, “Barışın dili annelerdir; çözüm sürecinde annelerin kalbi umutla doldu” dedi. Bölgedeki gerginliklerin, halktan değil, az sayıda provokatif gruptan kaynaklandığını söyledi ve halkın büyük bölümünün birlikte yaşamayı arzuladığını ifade etti.
Ayrıca çözüm süreci üzerine değerlendirmelerde bulunan Kepolu, “Bu süreç Türk annesi ile Kürt annesi için aynıdır. O dönem annelerin kalbinde umut yeşerdi” şeklinde yorumladı. Kepolu, hem aşiret liderliğini, hem milletvekilliğini, hem de anneliği bir arada yürütmesinin bölgedeki değişimin bir yansıması olduğunu belirtti ve kadınların bu bölgede daha görünür ve etkili bir geleceğe sahip olacağına inandığını vurguladı.