Hava Durumu

#Belediyeler

Haberler Güncel Haber Gündem Haberler | habergüncel.com.tr - Belediyeler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Belediyeler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

2024’te su çekimi 20,3 milyar metreküp oldu Haber

2024’te su çekimi 20,3 milyar metreküp oldu

Türkiye 2024 yılında su kaynaklarından 20,3 milyar metreküp su alındı. Deşarj edilen atıksu miktarı ise 17,2 milyar metreküp seviyesine çıktı ve belediyelerin içme suyu hizmet oranı yüzde 98,8 olarak gerçekleşti. ANKARA (İGFA) - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ait su ve atıksu istatistiklerini duyurdu. Belediyeler, imalat sanayi tesisleri, termik santraller, OSB’ler, maden işletmeleri ve köylerden elde edilen verilere göre ülkenin su çekimi ve atıksu yönetiminde önemli bir artış söz konusu. Araştırma kapsamındaki tüm kuruluşlar tarafından su kaynaklarından 2022’de 19,2 milyar metreküp, 2024’te ise 20,3 milyar metreküp su çekildi. 2024 yılında çekilen suyun yüzde 54,6’sı denizden, yüzde 23,6’sı yeraltı suyu, yüzde 21,8’i yüzey sularından oluşarak toplam yüzde 45,4’ü tatlı su kaynaklarından sağlandı. Denizden çekilen suyun yüzde 93,8’i soğutma amaçlı kullanılırken, tatlı su çekiminin kurumlar arası dağılımı ise belediyelerde yüzde 81, imalat sanayinde yüzde 7,3, maden işletmeleri ve OSB’lerde yüzde 5,8, köylerde yüzde 4,3 ve termik santrallerde yüzde 1,6 oranında oldu. ALICI ORTAMLARA 17,2 MİLYAR METREKÜP ATIKSU DEŞARJ EDİLDİ. 2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 17,2 milyar metreküp atıksu doğrudan alıcı ortamlara deşarj edildi. Atıksuyun yüzde 75,9’u denizlere, yüzde 19,5’i akarsulara, yüzde 1,1’i barajlara, yüzde 0,8’i foseptiklere, yüzde 0,6’sı göl ve göletlere, yüzde 0,2’si araziye, yüzde 1,9’u ise diğer ortamlara bırakıldı. Denize yapılan deşarjların yüzde 80,1’i soğutma suyu niteliğinde olurken, genel atıksu deşarjının sektörel dağılımı ise; yüzde 50,2 ile termik santraller, yüzde 31,9 ile belediyeler, yüzde 13,8 ile imalat sanayi, yüzde 1,7 ile OSB’ler, yüzde 1,6 ile maden işletmeleri ve yüzde 0,8 ile köyler şeklinde oldu. Soğutma suyu hariç atıksuların ise yüzde 78,3’ü arıtıldı. Toplam atıksuyun yüzde 60,9’unu soğutma suyu, yüzde 39,1’ini diğer atıksular oluşturdu. BELEDİYELERİN İÇME SUYU HİZMET ORANI YÜZDE 98,8 Ülke genelinde bin 401 belediyeden bin 397’sinde içme ve kullanma suyu şebekesi mevcuttur ve bu, belediye nüfusunun yüzde 98,8’ine hizmet verildiğini göstermektedir. Buna paralel olarak, belediyeler tarafından su kaynaklarından çekilen 7,5 milyar metreküp suyun, yüzde 39,8’i barajlardan, yüzde 29,8’i kuyulardan, yüzde 16,8’i kaynaklardan, yüzde 9,6’sı akarsulardan ve yüzde 3,9’u göl, gölet ve denizlerden temin edilmiştir. Bu suyun yüzde 59,1’i arıtıldı; yüzde 96,7’si konvansiyonel, yüzde 2,9’u gelişmiş, yüzde 0,4’ü ise fiziksel arıtma ile işlem görmüştür. Bin 401 belediyenin 1.379’unda kanalizasyon şebekesi bulunurken belediye nüfusunun yüzde 92,8’i kanalizasyon hizmeti almaktadır. Belediyeler tarafından 5,8 milyar metreküp atıksu deşarj edilmiştir. Kanalizasyon sistemiyle toplanan 5,8 milyar metreküp atıksuyun yüzde 48,5’i akarsulara, yüzde 37,9’u denize, yüzde 3,1’i barajlara, yüzde 1,9’u göl ve göletlere, yüzde 0,4’ü araziye ve yüzde 8,3’ü diğer kabul edici ortamlara deşarj edilmiştir. Deşarj edilen atıksuların yüzde 85,4’ü arıtılmıştır. Arıtılan atıksuyun yüzde 1,3’ü ise sanayi, tarımsal sulama ve benzeri amaçlar için yeniden kullanılmış, arıtma tesisi hizmeti verilen belediye nüfus oranı yüzde 76,9 olarak belirlenmiştir. Kişi başı günlük su ve atıksu miktarı da açıklanmıştır. Türkiye genelinde belediyelerde kişi başı günlük çekilen su miktarı 255 litre olurken, İstanbul’da 203 litre, Ankara’da 270 litre, İzmir’de ise 215 litre olarak tespit edilmiştir. Türkiye genelinde kişi başı günlük atıksu miktarı ise 210 litre olurken, İstanbul’da 291 litre, Ankara’da 209 litre ve İzmir’de 186 litre olarak belirlenmiştir.

Yerel yönetimlerde dengeli yönetişim için çağrı Haber

Yerel yönetimlerde dengeli yönetişim için çağrı

Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) tarafından düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Hak Temelli Yönetişim ve Çalışma İlişkileri Çalıştayı”, İzmir İnovasyon Merkezi İZQ’de gerçekleştirildi. İZMİR (İGFA) - SODEMSEN tarafından düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Hak Temelli Yönetişim ve Çalışma İlişkileri Çalıştayı”na katılan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, sürdürülebilir belediyeciliğin önemine vurgu yaptı. Eşki, SODEMSEN’in kapsayıcı tutumunun yerel yönetimlerin ekonomik sürdürülebilirliği için hayati olduğunu belirterek, tüm belediyelerin bu yapının içinde aktif rol alması gerektiğini söyledi. Çalıştaya, SODEMSEN Yönetim Kurulu Üyesi Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki katıldı. “MASANIN İKİ TARAFINDA DA BULUNDUM” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da yerini aldığı açılışta konuşan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki hem sendika hem de işveren tarafında yer almış biri olarak SODEMSEN’in önemine dikkat çekti: “Bildiğiniz gibi belli periyotlarla sendikalarla SODEMSEN arasında yoğun müzakereler yaşanıyor. Ben daha önce memur sendikalarında şube başkanlığı yapmıştım; yani masanın iki tarafında da bulundum. Bu nedenle SODEMSEN’in önemini çok iyi biliyorum” diye konuştu. “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN DENGELİ BİR YÖNETİŞİM ŞART” Konuşmasında sürdürülebilir belediyeciliğin altını çizen Başkan Eşki, şunları söyledi: “Günümüzün en önemli tartışma konusu sürdürülebilirlik. Eğer SODEMSEN’in kapsayıcı tavrı olmasa, belediyelerimizin ekonomik olarak sürdürülebilir politikalar üretmesi mümkün olmazdı. Masanın işveren tarafında olunca, zaman zaman ‘hayır’ demek zorunda kalıyorsunuz; çünkü belediyenin ömrünü ve ekonomik dengesini korumak zorundasınız.” “TÜM BELEDİYELER SÜRECE KATILMALI” SODEMSEN’in daha güçlü bir yapıya kavuşması gerektiğini vurgulayan Eşki, “Başarılı olabilmesi için çatısının altında çok daha fazla paylaşım olması, tüm belediyelerin bu sürece aktif şekilde katılması gerekiyor. Bu yönüyle yaptıkları işe çok minnet duyuyoruz. Varlıkları bizim için çok değerli” ifadelerini kullandı.

BTÜ’den katı atık sorununa bilimsel çözüm Haber

BTÜ’den katı atık sorununa bilimsel çözüm

Bursa Teknik Üniversitesi bilim insanları, şehirlerin en büyük çevre sorunlarından biri olan katı atıkların toplanması, işlenmesi ve bertarafı için yeni bir çalışmayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Proje kapsamında; atık yönetiminde hem çevreye en az zarar veren hem de en ekonomik yöntemi tespit edecek özel bir matematiksel model geliştirilerek, yerel yöntemlere yeni seçenekler sunulacak. BURSA (İGFA) - “Kentsel Katı Atık Yönetiminin Uzun Dönemli Planlanması İçin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Tabanlı Bir Çevresel Etki Optimizasyonu Modelinin Geliştirilmesi” isimli proje TÜBİTAK-1001 desteği de almaya hak kazandı. Projenin yürütücülüğünü, Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Kemal Korucu üstleniyor. 24 ay sürecek projede, Bursa Uludağ Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Küçükoğlu ve Bursa Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Tuba Arıdil Ayten araştırmacı olarak görev alıyor. Şehirlerde toplanan atıkların işlenmesi ve bertarafını, ekonomik ve doğa dostu yöntemlerle çözecek olan proje kapsamında geliştirilecek model, şehirlerdeki çöp toplama, taşıma, işleme ve bertaraf süreçleri için tüm olasılıkları aynı anda değerlendirerek, en uygun yöntemi ortaya koyacak. Böylece belediyeler, en az maliyetli ve çevreye en az zararlı atık yönetimi seçeneğini kolaylıkla görebilecek. Günümüzde kullanılan katı atık yönetim modellerinin sadece sınırlı sayıda seçenek üzerinde çalıştığını vurgulayan Prof. Dr. Mahmut Kemal Korucu, “Bu da çoğu zaman en doğru kararı vermeyi imkânsız hale getiriyor. Yeni geliştirilecek model ise binlerce olasılığı aynı anda ele alabilecek ve karar vericilere çok daha geniş ve sağlıklı bir değerlendirme alanı sunacak. Katı atıkların yönetimi sadece teknik bir süreç değil; aynı zamanda çok yönlü bir karar verme problemidir. Biz bu projeyle, karar aşamasında bile büyük ekonomik ve çevresel kayıpların önüne geçmeyi hedefliyoruz. Geliştireceğimiz model, yerel yönetimlere büyük kolaylık sağlayacak” dedi. Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Korucu, “Büyükşehirlerde ortaya çıkan devasa çöp problemlerini çözebilecek kapasitede bir yazılım ve model yapısı oluşturacağız. Böylece hem yerel yönetimlerin doğru kararlar alması kolaylaşacak, hem de uzun vadede doğaya verilen zararlar ve kamu bütçesindeki kayıplar minimuma indirilecek” diye konuştu. Projenin en önemli farkının, “Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi” yaklaşımının temel alınması olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Korucu, “Bu yaklaşım sayesinde, bir atık toplama veya bertaraf sürecinin çevreye olan etkisi sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek hesaplanacak” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.