Hava Durumu

#Fiziksel Aktivite

Haberler Güncel Haber Gündem Haberler | habergüncel.com.tr - Fiziksel Aktivite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fiziksel Aktivite haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

HIV enfeksiyonunun tedavisinde metabolik sağlığın korunması büyük önem taşıyor Haber

HIV enfeksiyonunun tedavisinde metabolik sağlığın korunması büyük önem taşıyor

HIV, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen kronik bir enfeksiyon olarak AIDS'e ilerlemeden sağlıklı bir yaşam sürme imkanı sunar. Humanis Bisiklet Kulübü ve HIV Enfeksiyonu Derneği, Dünya AIDS Günü dahilinde farkındalık yaratmak amacıyla bir bisiklet etkinliği gerçekleştirdi. İSTANBUL (İGFA) - HIV, günümüz tıbbıyla düzenli tedavi ve takip sayesinde kontrol edilebilen bir enfeksiyon olarak ön plana çıkıyor. HIV teşhisi konulan bireyler, mevcut tedavi yöntemleri ile sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmektedir. Ancak tedavi edilmezse, AIDS’e evrilen hastalık, vücudu bazı kanser türleri ve fırsatçı enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakır. Bu sebeple, erken teşhis, sürekli tedavi ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları yaşam kalitesinin sürdürülmesindeki önemlidir. HIV Enfeksiyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, HIV’in yalnızca bağışıklık sistemini değil, ayrıca kalp-damar sağlığı ve metabolik dengeleri de etkileyebileceğine işaret ediyor. Bu nedenle, HIV ile yaşayan kişilerin tedavisinde düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları büyük önem taşır. Dikkat çekmek amacıyla 1 Aralık Dünya AIDS Günü’nde "Harekete Geç, Sağlığını Koru" projesi kapsamında bir araya gelen Humanis Bisiklet Kulübü ve HIV Enfeksiyonu Derneği, pedal çevirerek hem HIV konusunda toplumsal farkındalığı artırdı, hem de hareketin vücut sağlığını iyileştirici ve destekleyici rolünü vurguladı.

Kocaeli modeli Avrupa’da örnek gösterildi Haber

Kocaeli modeli Avrupa’da örnek gösterildi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan “Anne Şehir Sağlıklı Yaşam Programı”, Avrupa Sosyal Hizmetler Ödülleri’nde 196 farklı proje arasında "Ageing and Long-Term Care Excellence" (Yaşlanma ve Uzun Süreli Bakımda Mükemmeliyet) kategorisinde finale kaldı ve uluslararası düzeyde kayda değer bir başarı elde etti. KOCAELİ (İGFA) - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yarışmada "A Sustainable Model for Active Ageing: The Mother City Approach" (Aktif Yaşlanma için Sürdürülebilir Bir Model: Anne Şehir Yaklaşımı) başlığıyla yer aldı. Program, Avrupa genelinde yapılan değerlendirmeler sonucunda iyi uygulama örnekleri arasına girdi ve örnek gösterilen bir sosyal hizmet modeli oldu. BÜYÜKŞEHİR’DEN MADRİD’DE ÖRNEK GÖSTERİM İspanya'nın başkenti Madrid'deki ödül töreninde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bu sonuçla Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden örnek yerel yönetimlerden biri olarak öne çıktı. 2022’den bu yana 6 ilçede ve 14 merkezde uygulanan program, fiziksel aktivite seansları, beslenme danışmanlığı, psikolojik destek, fizyoterapist hizmetleri, kültürel atölyeler ve sosyal etkileşim etkinlikleriyle bugüne kadar 15 bin kadına ulaştı. Program, 55 yaş üstü bireylerin sağlıklı, aktif, huzurlu ve katılımcı bir yaşam sürdürmelerini teşvik eden yenilikçi yaklaşımıyla öne çıkıyor. TOPLUMSAL BAĞLARI GÜÇLENDİREN YAKLAŞIM Anne Şehir Sağlıklı Yaşam Programı, sosyal izolasyonu azaltırken toplumsal birlik ve dayanışmayı pekiştiriyor ve nesiller arası kültürel aktarımı destekliyor. Obeziteyle mücadelede kalıcı davranış değişikliklerini destekleyen program, sağlıklı yaşamı önceliklendirerek ilaç kullanımının azalmasına destek oluyor.

İzmir Bornova’da 'sağlıklı yaşam'a yeni dönem Haber

İzmir Bornova’da 'sağlıklı yaşam'a yeni dönem

İzmir'de Bornova Belediyesi Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nde yeni bir dönem coşkulu bir törenle açıldı. Merkezden yararlananların sayısı bir yılda 26’dan 106’ya çıkarken, açılış etkinliği şiir ve müzik gösterileriyle dolu dolu geçti. İZMİR (İGFA) - Bornova Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü çatısı altında faaliyet gösteren Sağlıklı Yaş Alma Merkezi, 2025-2026 sezonunu renkli bir törenle başlattı. Yoğun bir katılımın olduğu etkinlikte, merkezden faydalananların sayısının bir yılda 26’dan 106’ya çıkması, Bornovalıların sağlıklı ve aktif yaşama olan ilgisinin bir göstergesi oldu. Açılış töreni, merkez mezunlarının hazırladığı koro gösterisi, şiir dinletisi ve marş performanslarıyla renkli bir hal aldı. Minik Ayşe Ela Gültekin’in “10 Kasım” şiirini okuması salonda duygusal anlar oluştururken, Birsen Aktaş’ın Atatürk Marşı performansı ise büyük alkış topladı. Etkinlik sonunda yeni dönem pasta kesilirken, katılımcılara zeytin fidanı ve Bornova Kınalı Bamyası tohumları hediye edildi, böylece sağlıklı yaşam teması doğa ile birleştirildi. “SAĞLIĞI GELİŞTİREN BELEDİYE” UNVANI YİNE BORNOVA’NIN Törende konuşan Bornova Belediye Başkan Yardımcısı Duygu Bölük, Bornova Belediyesi’nin Sağlık Bakanlığı tarafından verilen “Sağlığı Geliştiren Belediye” unvanını üçüncü kez kazandığını vurgulayarak, “Bu unvan Türkiye genelinde sadece sekiz belediyede mevcut. Bornova olarak bu başarımızı sürdürmekle gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. Bölük, “Sağlık sadece hastalığın yokluğundan ibaret değildir, yaşamın her anını daha iyi hale getirebilme yeteneğidir. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılarımızın mutluluğu ve sağlığı bizim önceliğimizdir” diyerek Bornova Belediyesi’nin kapsayıcı sağlık vizyonunu özetledi. Bornova Belediyesi’nin kent çapında yürüttüğü sağlık odaklı sosyal hizmetlerin önemli bir merkezi olan Sağlıklı Yaş Alma Merkezi, yaş almış kişilerin fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak desteklenmesini amaçlıyor. Merkezde hekim, diş hekimi, ebe, diyetisyen, fizyoterapist, berber ve hasta bakım uzmanlarından oluşan ekipler görev yapıyor. Her ayın ilk haftasında yapılan ev ziyaretleriyle vatandaşların sağlık durumları yerinde kontrol ediliyor; kronik hastalık yönetimi, ağız ve diş sağlığı, kadın sağlığı, menopoz ve fiziksel aktivite konularında bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bornova Belediyesi, bu çalışmalarla yalnızca hastalıkların önüne geçmeyi değil, toplumun her yaşta daha aktif, üretken ve sosyal bir yaşam sürmesini hedefliyor.

Çocuklar her gün ne kadar hareket etmeli? Haber

Çocuklar her gün ne kadar hareket etmeli?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirtilene göre, 1-4 yaş grubu çocukların günlük en az 3 saat, daha büyük yaş grubundan olanların ise günü en az 1 saat orta veya yüksek yoğunlukta fiziksel aktivite ile geçirmeleri önemle tavsiye ediliyor. Ancak birçok çocuk bu önerilere uymakta zorlanıyor. İSTANBUL (İGFA) - IGLU Soft Play desteğiyle yürütülen çeşitli araştırmalar çerçevesinde, Letonya Çocuk Klinik Üniversitesi Hastanesi Fizyoterapisti Sandra Kraukle, erken hareket deneyimlerinin çocukların sinir sistemi gelişiminde önemli bir rol oynadığını ifade ediyor. Sandra, çocukların sadece kaslarını değil, aynı zamanda denge, koordinasyon, yön hissi ve vücut farkındalığı gibi bilişsel süreçlerini de hareket aracılığıyla geliştirdiklerini belirtiyor. Bu deneyimler, "propriosepsiyon" adı verilen, vücudun duruşunu ve hareketini algılayabilme yeteneğini güçlendirerek çocukların daha dengeli ve kontrollü hareket etmelerine olanak tanıyor. HAREKETİN ERKEN YAŞTA BEYİN GELİŞİMİNİ DESTEKLEMESİ Yapılan araştırmalar, çeşitli yaş gruplarının motor beceri gelişimlerinde hareket ile desteklenen oyunların etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bebeklik dönemi: Emekleme öncesi çekirdek kasların gelişimi ve simetrik hareketlerin kazandırılması için güvenli zemin üzerinde destekle pozisyon alma büyük bir önem taşıyor. 1-3 yaş arası: Çekme, itme, tırmanma ve denge sağlama gibi aktiviteler, kas gücünü artırmanın yanı sıra yürüme dengesi ve vücut koordinasyonunu iyileştiriyor. 3-6 yaş arası: Çocuklar blokları bir araya getirerek ve kendi küçük parkurlarını kurarak yaratıcı oyunlar yaratmaya başlıyor, bu da problem çözme ve planlama becerilerini geliştiriyor. Okul çağı: Fiziksel aktivite artık sadece kas gelişimi değil, aynı zamanda postür, dayanıklılık ve grup içi iş birliği yeteneklerinin güçlendirilmesi açısından da önem kazanıyor. Uzmanlar, fiziksel aktiviteyi eğlenceli hale getirmenin, çocukların bu alışkanlığı sürdürebilmeleri açısından kritik olduğunu vurguluyor. Yapılandırılmış oyun alanları, yumuşak ve güvenli malzemelerle oluşturulmuş hareket sahaları veya evde kurulabilecek basit parkurlar, çocukların hem eğlenerek hem de öğrenerek zaman geçirmesini sağlıyor. "Keyif alan bir çocuk, öğrenmeye açıktır" diyen Sandra Kraukle, "Fiziksel deneyimlerle desteklenen her oyun, aynı zamanda bir bilişsel süreçtir,” diye ekledi.

Soğuyan hava kalbin yükünü artırıyor! Kalp hastaları her sonbahar grip aşısı olmalı Haber

Soğuyan hava kalbin yükünü artırıyor! Kalp hastaları her sonbahar grip aşısı olmalı

Serinleyen hava; damarların daralmasına, kan basıncının yükselmesine ve kolesterol seviyelerinin artmasına yol açabiliyor. Uzmanlar, havanın soğumasıyla kalbin iş yükünün arttığına dikkati çekerek, dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve rutin kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini kaydetti. İSTANBUL (İGFA) - Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, serin havada tempolu yürüyüşler yapmak, sofrayı mevsime uygun sebze ve meyvelerle renklendirmek, gribin kalbe bindireceği yükü önleyebilecek grip aşısını olmak ve porsiyon kontrolünü gözetmenin çok kıymetli olduğunu söyledi. "Sonbaharı bir tehdit değil, sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak için bir fırsat olarak görmeliyiz" diyen Prof. Dr. Koylan, kalbe yapılan her küçük yatırım, uzun vadede sağlıklı ve kaliteli bir yaşam olarak geri döneceğini kaydetti. TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ GRİP AŞISINI ÖNERİYOR Soğuk havalarla birlikte grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarının arttığına dikkat çeken Koylan, “Grip gibi hastalıklar vücutta ciddi bir iltihaplanma oluşturur ve bu durum özellikle mevcut bir kalp rahatsızlığı olan kişilerde kalp krizi veya felç riskini önemli ölçüde tetikler. Bu tehlikeye karşı ise en etkili kalkan aşıdır. Türk Kardiyoloji Derneği’nin de aralarında bulunduğu dünya genelindeki sağlık otoriteleri, kalp hastalarının her sonbahar grip aşısı olmasını şiddetle tavsiye eder. Grip aşısı olmak sadece gripten korunmayı değil, aynı zamanda gribin kalbe yükleyebileceği ağır yükten korunmayı da sağlar” diye konuştu. HAFTADA EN AZ İKİ PORSİYON BALIK TÜKETİLMELİ Yazın hafifliğinin ardından gelen sonbaharın doyurucu ve sıcak yemeklerini doğru tercihlerle kalp sağlığı için bir avantaja çevirebiliriz diyen Prof. Dr. Koylan, “Balkabağı ve tatlı patates potasyum ve lif açısından oldukça zengin besinlerdir. Amerikan Kalp Derneği, potasyumun kan basıncını dengelemede sodyumun olumsuz etkilerini azalttığını, lifin ise kötü kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olduğunu vurguluyor. Sonbahar aynı zamanda palamut ve lüfer gibi yağlı balıkların en lezzetli olduğu dönemdir. Bu balıkların içerdiği omega-3 yağ asitleri trigliserit seviyelerini düşürür, damar plak oluşumunu yavaşlatır ve kan basıncını düzenleyerek kalp sağlığını destekler. Bu nedenle haftada en az iki porsiyon yağlı balık tüketilmesi önerilir. Ayrıca mevsimin taze meyveleri nar, elma ve armut; antioksidanlar ve flavonoidler açısından zengindir. Özellikle narın damar sağlığını koruyucu etkilerini gösteren çok sayıda bilimsel çalışma mevcut” dedi. Bunaltıcı sıcakların geride kalmasının egzersiz için mükemmel bir fırsat sunduğunu ifade eden Koylan, “Düzenli fiziksel aktivite kalp kasını güçlendirir, kan dolaşımını iyileştirir ve stresi azaltır. Sararmış yaprakların üzerinde, serin ve temiz havada yapılacak 30 dakikalık bir yürüyüş hem ruhu hem de kalbi besler. Bu, kan basıncını ve kolesterolü düzenlemenin en kolay yollarından biridir. Yağmurlu ve soğuk günlerde de internet üzerinden ulaşılabilen yoga, pilates veya düşük etkili kardiyo videoları sayesinde ev konforunda da aktif kalmak mümkün yeter ki istikrarını koruyun” dedi. D VİTAMİNİ TAKVİYESİ GEREKEBİLİR Güneş ışınlarının azalmasıyla birlikte vücuttaki D vitamini üretiminin de azaldığını belirten Koylan, “Araştırmalar, D vitamini eksikliğinin yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve diğer kardiyovasküler hastalık riskleriyle ilişkili olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle öncelikle bir kan tahlili ile D vitamini seviyesini öğrenmek ardından doktor önerisiyle takviye kullanmak kalp sağlığı açısından fark yaratabilir. Bunun yanında somon gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı ve D vitamini ile zenginleştirilmiş süt ürünlerini beslenme planınıza ekleyebilirsiniz. Ayrıca güneşli günlerde öğle saatlerinde 15-20 dakika yüzünüzü ve kollarınızı güneşe göstermeyi de ihmal etmeyin” dedi.

İstanbul'un en hareketli ilçesi Tuzla Haber

İstanbul'un en hareketli ilçesi Tuzla

İBB Spor İstanbul’un 39 ilçenin fiziksel aktivite oranını ölçtüğü araştırmasının sonuçları belli oldu. 2024 Fiziksel Aktivite Araştırması’na göre İstanbul’u en hareketli ilçesi Tuzla oldu. Şehrin ortalama hareketlilik oranı ise 2.2 puanlık artışla yüzde 37.1’e yükseldi. İSTANBUL (İGFA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından hazırlanan 2024 Fiziksel Aktivite Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre İstanbul’un fiziksel aktivite oranı 2023’e göre 2.2 puan daha artarak, yüzde 37.1’e yükseldi. Araştırmanın ilk yapıldığı 2020’ye göreyse İstanbul’un hareketlilik oranı yaklaşık 3 kat artarak, yüzde 13,2’den yüzde 37.1’e çıkmış oldu. Araştırmaya göre İstanbul’un en hareketli ilçesi Tuzla oldu. Spor İstanbul Fiziksel Aktivite Araştırması, 39 ilçede toplam 11 bin 534 kişiyle yüz yüze ve hane ziyaretleri şeklindeki görüşmelerle yapıldı. İlçe ilçe İstanbul’un hareket haritasını ortaya koyan araştırmada, katılımcılara haftada kaç dakika egzersiz yaptıkları, en çok hangisini tercih ettikleri, nerede ve hangi amaçla yaptıkları gibi çok sayıda soru yöneltilirken, egzersiz yapamayanlara da nedenleri soruldu. Araştırmada cinsiyet ve yaş gruplarına de dağılımlar da yapıldı. PROF. DR. DONUK: “ÇOK GENİŞ KATILIMLI BİR ARAŞTIRMA” Fiziksel Aktivite Araştırması’nı değerlendiren İBB Spor İstanbul Genel Müdürü Prof. Dr. Bilge Donuk, halk sağlığının korunması sürecinde bilimsel veriye dayalı politikaların önemine dikkat çekerek “Beşincisini yayımladığımız Fiziksel Aktivite Araştırması kapsamında 2024 yılında 11 bin 534 kişiyle yüz yüze görüşmeler ve hane ziyaretleri yaptık. Bu sayıyla oldukça geniş bir örneklem kitlesine ulaştık. Günümüzde birçok kamuoyu araştırması 2-3 bin kişiyle yapılırken, biz İstanbul’un fiziksel aktivite düzeyini ilçe ilçe, cinsiyet ve yaş gruplarına göre ayrıntılı biçimde ortaya koyduk. Katılımcılara haftalık egzersiz sürelerinden en sık tercih ettikleri aktivitelere, egzersiz yapma motivasyonlarından yapamama nedenlerine kadar geniş bir yelpazede sorular yönelttik ve kapsamlı veriler elde ettik” ifadelerini kullandı: “İSTANBUL’UN HAREKETLİLİĞİ ARTIYOR AMA YOLUMUZ DAHA UZUN” İstanbul’un hareketlilik oranının yüzde 37,1’e yükselmesinin önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Donuk, “2023’te bu oran yüzde 34,9’du. Araştırmanın ilk yılı olan 2020’de ise yalnızca yüzde 13,2 seviyesindeydi. Bugün gelinen noktada 73 tesisimizde ve 300’ün üzerindeki açık alanda yürüttüğümüz etkinliklerin bu artışta önemli bir payı bulunuyor. İstanbul’un hareketlilik düzeyi yükseliyor, ancak kat etmemiz gereken mesafe hâlâ oldukça uzun. Muadil Avrupa kentlerinde bu oranlar yüzde 50’nin üzerindedir. Bu nedenle hem kamu hem de özel sektörün, kent sakinlerinin fiziksel aktiviteye erişimini kolaylaştıracak olanakları artırması büyük önem taşıyor” dedi. 150 DAKİKA EGZERSİZ YAPANLAR İKİ KAT ARTTI Dünya Sağlık Örgütü’ne göre haftada bir 150 dakika ve üstü -örneğin tempolu yürüyüş- fiziksel aktivite yapan insan, hareketli sayılmaktadır. Buna göre İstanbul’da kadınların yüzde 35,3’ü, erkeklerin ise yüzde 39,3’ü düzenli fiziksel aktivite yaparak, hareketli sınıfına giriyor. Düzenli fiziksel aktivite yaptığını söyleyen kişilerin yüzde 66’sı haftada 150 dakika ve üstü egzersize vakit ayırıyor. Bu 2023’te bu oran sadece yüzde 38,7’ydi. Araştırmaya göre en az egzersiz yapanlar 65 yaş üstü, en hareketliler ise 18-25 yaş aralığındaki kişiler oldu. İstanbullulara sportif faaliyetlerini en sık yaptığı yerler sorulduğunda ise yüzde 64,6 ile park vb. açık alanlar yanıtı başı çekiyor. İkinci sırada yüzde 46,2 ile spor merkezleri yer alırken, üçüncü sırada yüzde 35,7 ile sokaklar bulunuyor. Araştırmaya göre yaş ilerledikçe spor merkezinde çalışma alışkanlığı azalırken, sokaklar ve park gibi açık alanlarda egzersiz yapma eğilimi artıyor. Kapsamlı araştırma verileri, coğrafi özellikleri ve nüfus yoğunluğu açısından farklı dinamiklere sahip Çatalca gibi ilçelerde ise fiziksel aktivite oranlarının İstanbul ortalamasının altında seyrettiğini gösteriyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.