Hava Durumu

#Haberler

Haberler Güncel Haber Gündem Haberler | habergüncel.com.tr - Haberler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Haberler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Göktaş'tan nüfus uyarısı Haber

Bakan Göktaş'tan nüfus uyarısı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, doğurganlık hızının Türkiye tarihinin en düşük oranı olan 1,48 seviyesine kadar gerilediğine dikkati çekerek "Bu rakam, nüfusun kendini yenileme seviyesi olan 2,1'in oldukça altında. Etkili tedbirler alınmazsa 2100 yılına gelindiğinde ülkemizde ortanca yaşın 60'a çıkacağı öngörülüyor." dedi. ANKARA (İGFA) - Bakan Göktaş, Anadolu Federasyonunca Kızılcahamam'da bir otelde "Tüten Ocak: Ailenin Geleceği" temasıyla düzenlenen 19. Anadolu Buluşmaları programında yaptığı konuşmada, ailenin medeniyetin en kadim, en köklü kurumlarından biri olduğunu söyledi. Tarih boyunca toplum bilincinin aile etrafında güçlü bir şekilde örüldüğü zamanların devletin ve milletin en parlak dönemini yaşadığına işaret eden Göktaş, bu nedenle ailenin zayıflamasının ülke istikrarını sarsan büyük bir tehdit olduğunu belirtti. "Annelik ve babalık rolleri itibarsızlaştırılıyor" Göktaş, dünyanın büyük değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küreselleşme, kentleşme, dijitalleşme gibi çok boyutlu süreçler, aile kurumunun yapısını, işlevlerini ve değer dünyasını derinden sarsıyor. Şehir yaşamının hızla yaygınlaşması ve teknolojinin hayatımızın merkezine yerleşmesi, bireyleri ve aileleri yeniden şekillendiriyor. Bu hızlı dönüşüm, geleneksel aile değerlerini ve bağlarını, sosyal dayanışma ağlarını zayıflatıyor. Annelik ve babalık rolleri itibarsızlaştırılıyor." Dijital platformların aile içi iletişimi zayıflattığına dikkati çeken Göktaş, "İçinde bulunduğumuz çağda, teknolojik ilerlemeler, dijitalleşme ve cinsiyetsizleştirme, ekonomik, sosyal ve kültürel dönüşümler aile yapısını derinden sarsıyor. Bireyselliği her şeyin önüne koyan yaşam biçimleri, özellikle gençlerimiz arasında yaygınlaşıyor. İnsanlar giderek yalnızlaşıyor. Bu nedenle aileyi güçlendirmek ve aile değerlerimizi koruma hususuna stratejik bir refleksle yaklaşmak zorundayız." ifadelerini kullandı. "Genç nüfus oranında ciddi bir düşüş olduğunu görüyoruz" Göktaş, üzerinde çalıştıkları bir diğer konunun demografik değişim olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Biz her zaman genç ve dinamik nüfusuyla gurur duyan bir ülke olduk. Ancak son yıllarda, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de genç nüfus oranında ciddi bir düşüş olduğunu görüyoruz. Doğum oranlarında da benzer bir düşüş söz konusu. Doğurganlık hızında ülke tarihinin en düşük oranı olan 1,48 seviyesine kadar geriledik. Bu rakam, nüfusun kendini yenileme seviyesi olan 2,1'in oldukça altında. Etkili tedbirler alınmazsa 2100 yılına gelindiğinde ülkemizde ortanca yaşın 60'a çıkacağı öngörülüyor. Yani nüfusun yarısı 60 yaş ve üstü olacak. Bugün farklı ülkelerde benzer düşüşler nedeniyle ciddi nüfus problemleri yaşanıyor. Eğer biz şimdiden önlem almazsak benzer bir tabloyla yüzleşmemiz kaçınılmaz. Çünkü nüfus meselesi sadece ailelerin çocuk sayısı meselesi değildir. Ekonomik büyümeden sosyal yapıya, üretimden sağlığa kadar her şeyi etkileyen bir milli güvenlik meselesidir." Göktaş, evliliklerin azalmasının, boşanma oranlarının artmasının, ailelerin giderek tek ebeveynli bir hale dönüşmesinin, ülkeyi telafisi zor bir noktaya taşıyabileceğini vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti: "Bu mesele, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ifadeleriyle, 'Demografik bir sınamadan öte milletimizin geleceği için adeta varoluşsal bir tehdit niteliğindedir.' İşte, tüm bu tablo bize tek bir şeyi gösterdi. O da, aileyi korumanın, geleceğimizi güven altına almanın tek yolu olduğudur. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın tensipleriyle 2025 yılını 'Aile Yılı' olarak ilan ettik. Ailenin karşı karşıya kaldığı tehditler karşısında ülke çapında bir farkındalık oluşturmak istedik. Amacımız sadece nüfus artışını desteklemek değil, aynı zamanda aile kavramını her yönüyle güçlendirmek. Bu 7 ayda ülkenin dört bir yanında 8 bin 394 etkinlik düzenledik. Eğitimler, seminerler, medya kampanyaları ve saha çalışmaları yaptık." Göktaş, aile yapısını korumak ve güçlendirmek için kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini, "Aile Yılı" kapsamında açıklanan doğum yardımı ve çocuk destekleri, gençlere yönelik evlilik kredileri gibi teşviklerin buna örnek olduğunu söyledi. "İş ve aile yaşamının uyumlaştırılması noktasında adımlar atıyoruz" Bakan Göktaş, geçen yıl 15 Mayıs Uluslararası Aile Günü'nde uygulamaya koydukları "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı"nın kendileri için yol haritası olduğunu vurgulayarak, bu planın, aileyi merkeze alan ilk eylem planı olması açısından özel bir önem taşıdığını söyledi. Diğer yandan nüfusa ilişkin politikaları Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında bütüncül bir yaklaşımla ele aldıkları Nüfus Politikaları Kurulunu oluşturduklarını hatırlatan Göktaş, bunun yanı sıra sosyal politikalara yön verecek araştırmalar yürütmesi amacıyla Aile Enstitüsünü kurduklarını söyledi. Göktaş, iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması noktasında da adımlar attıklarını, geçen ay yürürlüğe giren memurların yarım zamanlı çalışma hakkına ilişkin düzenlemenin bunun en son örneği olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin, aile odaklı sosyal politikalarıyla uluslararası alanda örnek gösterilen bir ülke haline geldiğini aktaran Göktaş, Bu doğrultuda 22-23 Mayıs'ta Uluslararası Aile Forumu'nu gerçekleştirdiklerini, 26 ülkeden katılan bakan ve üst düzey katılımcılarla, küresel ölçekte yükselen tehditlere karşı aileyi güçlendirecek çözüm önerilerini ele aldıklarını söyledi. Forumda ortaya koydukları vizyonun sadece Türkiye için değil aile ve nüfusun korunmasını önemseyen tüm ülkeler için ilham kaynağı olacak nitelik taşıdığını vurgulayan Göktaş, şu ifadeleri kullandı: "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın forumun kapanışında 2026-2035 dönemini 'Aile ve Nüfus 10 Yılı' olarak ortaya koyduğu vizyon, ülkemizin bu alandaki kararlılığının ve liderliğinin de açık bir göstergesidir. Önümüzdeki 10 yıl boyunca, demografik dayanıklılığımızı güçlendirmek ve nesiller arası dayanışmayı artırmak için çalışacağız. Bu yolculuğa 'Ailemiz geleceğimiz' diyerek çıktık. Bugün gerçekleştirilen Anadolu Buluşmaları da bu çabanın kıymetli bir parçasıdır. Bu anlamda bu buluşmayı, büyük bir aile buluşması olarak gördüğümüzü bir kere daha yinelemek isterim." "Aileyi ele almak bu sürecin en önemli kazanımıdır" Anadolu Federasyonu Başkanı Turgay Aldemir da insanın kendi başına bir varlık olmadığını, çevresiyle, coğrafyasıyla var olduğunu ve buna göre şekillendiğini söyledi. İnsanın, ilk toplumsal tecrübesini ailesinde edindiğini belirten Aldemir, "İnsanlıkta şu an yaşanan birçok kriz, aslında ailede ihmal edilmiş sevginin, muhabbetin, güvenin, huzurun eksikliğinden kaynaklanan problemlere dönüşüyor." dedi. Aldemir, ailenin rolünü, karşılaştığı zorlukları ve geleceğini sempozyumda ele alacaklarını bildirerek, "Aile kurumunu güçlendirmek, aileyi katmanlı bir şekilde ele almak bu sürecin en önemli kazanımıdır. Bunun için bizim tüm stratejimiz bu meseleyi güçlendirmek ve daha ileri bir noktaya götürmektedir." dedi. Konuşmaların ardından Aldemir, deprem bölgesindeki atölyelerde çalışan kadınların yaptığı hediyeleri Bakan Göktaş'a takdim etti.

Mücahit Birinci Kimdir? Hakkındaki iddalar.. Haber

Mücahit Birinci Kimdir? Hakkındaki iddalar..

AK Parti’nin eski MKYK üyesi ve avukat Mücahit Birinci, son günlerde CHP lideri Özgür Özel’in gündeme getirdiği iddialar sonrası kamuoyunun odağında. Birinci’nin geçmişi, siyasi kariyeri ve hakkındaki suçlamalar tartışılıyor. 1974 yılında Rize’de doğan Mücahit Birinci, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1998 yılında mezun oldu. 2000 yılından itibaren İstanbul’da serbest avukat olarak çalışmaya başladı. Siyasi gündeme dair televizyon programlarında yorumculuk yapan Birinci, ayrıca Tefekkür ve Yeni Yaklaşım dergilerinde köşe yazarlığı yaptı. Sivil toplum alanında da aktif bir isim olan Birinci; Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), Demokrat Hukukçular Derneği, Kas Hastalıkları Derneği ve Yeşilay Beylikdüzü Şubesi gibi birçok kuruluşta görev aldı. Siyasi Kariyer Birinci, AK Parti teşkilatında 2012–2014 yılları arasında Beylikdüzü İlçe Başkan Yardımcılığı yaptı. 2014 yerel seçimlerinde Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi seçildi. 2014–2019 yılları arasında Beylikdüzü Belediye Meclisi Grup Başkanvekilliği görevini yürüttü. 2021’de AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi ile Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliğine seçildi. Mücahit Birinci’nin babası, ünlü tarihçi ve yazar Yavuz Bahadıroğlu olarak tanınan Niyazi Birinci’dir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Hakkındaki İddialar ve Soruşturma Süreci CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde yaptığı sert açıklamada, Mücahit Birinci’nin iş insanı Murat Kapki ile cezaevinde görüştüğünü öne sürdü. İddiaya göre Birinci, Kapki’ye 1,5 sayfalık bir ifade metni götürdü ve “Bu metni imzala, 2 milyon dolar ver, kurtulursun” teklifi yaptı. Özel’in bu sözleri, siyasette büyük yankı uyandırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu iddialar üzerine resen soruşturma başlattı. Murat Kapki’nin de savcılığa giderek şikayette bulunduğu öğrenildi. Birinci’nin adı daha önce de televizyon programlarındaki sert çıkışlarıyla gündeme gelmişti. Ancak bu kez iddialar, rüşvet ve yargıya müdahale suçlamalarıyla birleşince tartışma farklı bir boyuta taşındı. Mücahit Birinci ise henüz detaylı bir savunma yapmadı; sosyal medya hesabından yalnızca kısa açıklamalarla hakkındaki suçlamaları reddetti. Soruşturma süreci devam ederken, hem siyasi kulislerde hem de kamuoyunda “iddialar doğru mu, değil mi?” tartışması sürüyor.

Depremzede ve yangınlara 10 milyon lira kaynak sağlandı Haber

Depremzede ve yangınlara 10 milyon lira kaynak sağlandı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Balıkesir’deki deprem ve Çanakkale’deki yangınlardan etkilenen vatandaşların acil ihtiyaçlarını gidermek amacıyla ilk aşamada toplam 10 milyon lira destek sağlandığını duyurdu. ANKARA (İGFA) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, deprem ve yangın bölgelerine ilişkin yapmış olduğu açıklamada, afetlerden etkilenen insanların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına destek aktardıklarını belirtti. Göktaş, sağlanan fonların detayları hakkında şu bilgileri paylaştı: “Bakanlık olarak, Balıkesir Sındırgı'da depremden ve Çanakkale’de yangından etkilenen hanelerin acil ve temel ihtiyaçlarını ilk etapta karşılayabilmek için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımıza sırasıyla 4 milyon lira ve 6 milyon lira olmak üzere toplamda 10 milyon lira kaynak aktardık. Deprem ve yangınlardan etkilenen vatandaşlarımıza yönelik yardım ve desteklerimizi devam ettireceğiz.” Göktaş ayrıca afetzedeler için psikososyal destek ekiplerinin olayın ilk anından itibaren saha çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, “Bakanlık olarak bu zorlu süreçte desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın yanındayız ve yaralarını sarmaya devam edeceğiz. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” dedi.

İşçi sayısı artarken sendikalaşma oranı düştü! En fazla işçi hangi sektörde? Haber

İşçi sayısı artarken sendikalaşma oranı düştü! En fazla işçi hangi sektörde?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2025 Temmuz ayı istatistiklerine göre, Türkiye’de işçi sayısı 17,3 milyona ulaşırken, sendikalı işçi sayısı 2,4 milyona geriledi; sendikalaşma oranı yüzde 14,02 oldu. Sendikalar arasında lider Türk Metal olurken, en fazla işçi; ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar sektöründe oldu. ANKARA (İGFA) - Bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan “6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Gereğince; İşkollarındaki İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2025 Temmuz Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ”, Türkiye’deki işçi ve sendika verilerini kamuoyuyla paylaştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, işçi sayısında artış yaşanırken sendikalaşma oranında düşüş gözlendi. İŞÇİ SAYISI ARTIYOR, SENDİKALAŞMA GERİLİYOR Söz konusu tebliğe göre, 2025 Ocak ayında 16 milyon 864 bin 733 olan kayıtlı işçi sayısı, Temmuz ayında 461 bin 410 kişi artarak 17 milyon 326 bin 143’e yükseldi. Ancak, sendikalı işçi sayısı aynı dönemde 2 milyon 524 bin 547’den 2 milyon 429 bin 527’ye düşerek yaklaşık 95 bin kişilik bir azalma gösterdi. Bu durum, sendikalaşma oranının Ocak ayındaki yüzde 14,97 seviyesinden yüzde 14,02’ye gerilemesine neden oldu. EN FAZLA İŞÇİ HANGİ SEKTÖRDE? 20 iş kolu arasında en fazla işçinin bulunduğu alan, 4 milyon 526 bin 306 işçiyle “ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” sektörü oldu. Bu sektörü, 1 milyon 967 bin 585 işçiyle “metal” ve 1 milyon 857 bin 769 işçiyle “inşaat” iş kolları takip etti. SENDİKALAR ARASINDA LİDER TÜRK METAL Toplam 235 işçi sendikasından 65’i, yüzde 1’lik barajı aşarak toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi kazandı. En fazla üyeye sahip sendika, 284 bin 541 üyeyle Türk Metal Sendikası olurken, onu 263 bin 999 üyeyle Hizmet-İş ve 224 bin 289 üyeyle Öz Sağlık-İş izledi. Türk Metal, bir önceki döneme göre üye kaybı yaşasa da liderliğini korudu. Veriler, Türkiye’de sendikalaşma oranının düşük seviyelerde seyrettiğini ve işçi örgütlenmesinin sınırlı kaldığını ortaya koydu. Söz konusu sendikalar ve üye sayılarına ilişkin Resmi Gazete'deki tebliğe ulaşmak için tıklayabilirsiniz

Bakan Tekin Türkiye-Sri Lanka iş birliği toplantısında Haber

Bakan Tekin Türkiye-Sri Lanka iş birliği toplantısında

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eş başkanlığında Türkiye ile Sri Lanka arasında ekonomik ve teknik alanlarda iş birliğini güçlendirmek amacıyla kurulan "Ekonomik ve Teknik İş Birliği Komisyonu 3. Toplantısı" açılış oturumu yapıldı. ANKARA (İGFA) - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin; Sri Lanka Ticaret, Gıda Güvenliği ve İş Birliği Bakanı Wasantha Samarasinghe ile başkent Kolombo'da gerçekleşen "Türkiye Sri Lanka Ortak Ekonomik ve Teknik İş Birliği Komisyonu 3. Toplantısı Açılış Oturumu"na katıldı. Bakanlığın resmi internet sitesinde yer alan habere göre burada konuşan Bakan Tekin, Sri Lanka'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, pandemi döneminde çevrim içi gerçekleştirilen bir önceki toplantının ardından bu kez yüz yüze bir araya gelmekten ve Türkiye ile Sri Lanka arasındaki ekonomik ve teknik iş birliğini tüm yönleriyle değerlendirme fırsatı bulmaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti. Bakan Tekin, "Küresel ekonomi; son yıllarda çok boyutlu ve karmaşık bir dönüşüm sürecinin içinde. Hem ekonomi ile ilgili enstrümanlar değişiyor hem de dünyada jeopolitik dengelerde çok hızlı bir değişim yaşanıyor." değerlendirmesini yaptı. Bölgesel istikrarsızlıklar ve ticaret politikalarında da sertliklerle küresel belirsizliklerin beraberinde geldiğini dile getiren Bakan Tekin konuşmasına, şöyle devam etti: "Tahmin edilen uluslararası çatışmalar belirgin hâle gelmeye başlıyor. Öngörülemeyen çatışmalar dünya sahnesinde gözükmeye başladı. Ukrayna'daki savaş, Gazze'de yaşanan trajedi... Tüm bu bahsettiğimiz siyasi ve ticari ilişkiler, uluslararasını da etkiliyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün ilişkilerimizi karşılıklı demokrasi, insan hakları ve barış üzerine kurgulamayı tercih ediyoruz. Bugün de bu gerçekler ışığında Sri Lanka ile ilişkilerimizi geliştirmek için buradayız." Bakan Tekin, söz konusu ortamda küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiğine işaret ederek çok taraflı ticaret sisteminin sorgulandığı ve ekonomik yapının temel taşlarının sınandığı bir döneme tanıklık edildiğini belirtti. Tekin, "Türkiye olarak dünyanın tamamındaki ülkelerle bu perspektifte ilişkiler geliştirmek istiyoruz. Bu bağlamda Sri Lanka ile ilişkilerimizi stratejik olarak önemsiyoruz." dedi. Daha önceki toplantılarda da birçok iş birliği önerisinin gündeme geldiğini belirten Bakan Tekin, "Ticari ve ekonomik ilişkileri kurumsal bir çerçeveye oturtacak anlaşma, protokol ve mutabakat zaptı önerileri üzerinde anlaşma sağlanmıştır." diyerek, bürokratik süreçleri tamamlanmayan anlaşmalarda ilgili de bugünkü toplantılar neticesinde bir hız kazanılacağını ifade etti. Bakan Tekin, "İnanıyorum ki bugünkü toplantılar neticesinde bu taslaklar yeniden gözden geçirilecek, önceliklendirilecek ve hızlı bir biçimde uygulamaya geçirilecektir. Örneğin yatırımcıların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması sürecini Sri Lanka'nın yeni yatırım yasası ışığında fazla gecikme yaşamadan başlatabilmeyi ümit ediyoruz. Aynı şekilde eğitim iş birliği anlaşması ve tarım alanındaki mutabakat muhtırasının bugünkü görüşmelerde imzalanarak hayata geçirilebileceğine inanıyorum" diye konuştu.

Ekonomiye yönelik düzenlemeler 'Resmi'leşti Haber

Ekonomiye yönelik düzenlemeler 'Resmi'leşti

Resmi Gazete’de yayımlanan 7555 sayılı Kanun, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu’nda ve çeşitli kanunlarda değişiklikler getiriyor. Döviz işlemleri, ÖTV, KDV, sosyal güvenlik ve iş kanunlarında önemli düzenlemeler yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan 7555 sayılı Kanun, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile çeşitli kanunlarda ve 635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de değişiklikler yaptı. 20 Temmuz 2025’te kabul edilen kanun, 28 maddeyle ekonomik, sosyal ve idari düzenlemeler içeriyor. Türk Parasının Kıymetini Koruma (Madde 1-3): Döviz, kıymetli maden ve taşlarla ilgili alım-satım, rafinaj ve ithalat-ihracat işlemleri için Cumhurbaşkanı yetkili kılındı. Yetkisiz faaliyetlere idari para cezaları artırıldı; tekrar halinde cezalar iki katına çıkacak, iş yerleri sürekli kapatılabilecek. Döviz, kıymetli maden ve rafinaj faaliyetleri için Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan izin zorunlu; ücret tarifeleri belirlendi. VERGİ VE MALİ DÜZENLEMELER Vergi Usul Kanunu (Madde 4-5): Elektronik yoklama fişlerinde fotoğraf ve koordinat zorunlu, imza şartı kaldırıldı; vergi cezalarında oranlar artırıldı (%20’den %40’a). KDV Kanunu (Madde 6-8): Milli savunma ve iç güvenlik için kullanılan araçlar KDV’den muaf tutuldu; Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mazbut vakıf taşınmazları KDV muafiyetine eklendi. ÖTV Kanunu (Madde 13-15): Milli savunma ve iç güvenlik araçları ÖTV’den muaf; motorlu araçların ÖTV oranları ve matrahları güncellendi. Kurumlar Vergisi (Madde 18): Yatırım teşvik belgeli kazançlara indirimli vergi süresi 10 yıla uzatıldı; yatırıma katkı oranları ve sınırları belirlendi Enerji ve Sanayi: LPG Piyasası (Madde 16-17): Dağıtıcıların LPG satış kuralları netleşti; depolama tesislerinde boş kapasite kullanımı zorunlu oldu, aykırılıkta lisans iptali getirildi. Ar-Ge ve Teknoloji (Madde 19-21): Ar-Ge ve teknoloji bölgelerinde ücret istisnaları brüt asgari ücretin 40 katıyla sınırlandı; Türkiye Uzay Ajansı’na Savunma Sanayii Fonu’na ödeme yetkisi verildi. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK İş Kanunu (Madde 23): Bildirimler KEP üzerinden yapılacak; fesih bildirimleri yazılı olacak. Kamu Görevlileri (Madde 10): 31 Mayıs 2025’e kadar usulsüz giyim yardımı yapanlara idari/mali yaptırım uygulanmayacak. Öte yandan Organize Sanayi Bölgeleri’nde banka ve sigorta muameleleri vergisi muafiyeti kaldırıldı (Madde 9). Türkiye İş Kurumu’nun veri bildirim yükümlülükleri güçlendirildi, aykırılıklara idari para cezası getirildi (Madde 24-25). Kanunun bazı maddeleri 1 Ağustos 2025, 1 Ocak 2026 veya 24 Haziran 2025’ten itibaren, diğerleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girdi. Söz konusu kanunun detaylarına ulaşmak için tıklayabilirsiniz

Eskişehir yangını sonrasında Aile'den psikososyal destek Haber

Eskişehir yangını sonrasında Aile'den psikososyal destek

5'i orman işçisi, 5'i AKUT gönüllüsü 10 kişinin şehit olduğu orman yangınıyla ilgili Eskişehir ve Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılıklarınca başlatılan soruşturma devam ederken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Eskişehir yangını sonrası kapsamlı psikososyal destek çalışmalarını ilk andan itibaren sürdürüyor. ANKARA (İGFA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde başlayıp Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesine sıçrayan orman yangınına müdahale ederken şehit olan 5 orman işçisinin ve 5 arama kurtarma görevlisinin derin üzüntüsünü yaşadığını belirtti. Bakan Tunç, "Bizleri büyük bir acıya sevk eden bu elim yangın olayı ile ilgili olarak Eskişehir ve Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılıklarınca derhal soruşturma başlatılarak Cumhuriyet savcılarımız görevlendirilmiştir. Şehitlerimizin Afyonkarahisar Devlet Hastanesine nakilleri gerçekleştirilmekte olup, kimlik tespitleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Soruşturma çok yönlü ve titizlikle sürdürülmektedir. Büyük bir fedakarlıkla alevlere müdahale ederken şehadete yürüyen kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yangında yaralanan işçilerimize acil şifalar temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. https://twitter.com/MahinurOzdemir/status/1948088386725585217 AİLE VE SOSYAL HİZMETLER'DEN PSİKOSOSYAL DESTEK Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınında şehit olan 10 personele Allah'tan rahmet, yaralanan 14 personele acil şifalar dileyerek, yangından etkilenen vatandaşlara ve şehit ailelerine yönelik ilk andan itibaren psikososyal destek hizmetlerinin hızlı ve kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğünü bildirdi. Bakan Göktaş, Seyitgazi’deki orman yangını söndürme çalışmaları esnasında 14 kişinin yaralı olarak kurtarıldığını, ancak 10 personelin şehit düştüğünü büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini belirtti. Göktaş, yangın nedeniyle Afyonkarahisar'ın İhsaniye İlçesi Sarıcaova köyünün tahliye edilerek vatandaşların KYK yurtlarına ve yakınlarının yanına yerleştirildiğini kaydetti. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı psikososyal destek ekiplerinin ise yangının başından itibaren aktif olarak görev aldığını vurgulayan Göktaş, "35 personelimiz yangın bölgesinde ve yaralılarımızın tedavi gördüğü hastanelerde 7/24 esasına göre çalışmalarını sürdürüyorlar. Yangından etkilenen tüm illerimizde İl Müdürlerimiz ile birlikte süreci yakından takip ediyoruz." dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.