Hava Durumu

#Su Kaynakları

Haberler Güncel Haber Gündem Haberler | habergüncel.com.tr - Su Kaynakları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Su Kaynakları haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir’de 'gri su' dönemi başlıyor Haber

İzmir’de 'gri su' dönemi başlıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce hayata geçirilen "RESWATER-Dirençli Kentsel Su Yönetimi İçin Geleneksel Olmayan Su Kaynakları" projesi, Akdeniz Havzası Sınır Ötesi İş Birliği Programı'nın (Interreg NEXT MED) hibesiyle destek kazandı. Belediyenin hizmet binalarına gri su arıtma sistemleri kurulacak; arıtılan su ise bina temizlik işleri ve peyzaj sulamalarında değerlendirilecek. İZMİR (İGFA) - Akdeniz Havzası Sınır Ötesi İş Birliği Programı (Interreg NEXT MED) tarafından desteklenecek projeler duyuruldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, "Dirençli Kentsel Su Yönetimi İçin Geleneksel Olmayan Su Kaynakları-RESWATER" projesiyle destek kazandı ve yedi Akdeniz şehri ile iş birliği yapma fırsatına sahip oldu. Proje, Malta Enerji ve Su Bakanlığı'nın koordinasyonunda yürütülen ve Akdeniz'de sürdürülebilir su yönetimine dair önemli adımlar içeren bir programın parçası. İzmir Büyükşehir Belediyesi proje çerçevesinde gri su kullanımı araştırmaları, geliştirmeleri ve uygulamaları gerçekleştirecek. İZMİR'DE SÜRDÜRÜLEBİLİR SU YÖNETİMİ İÇİN ÖNEMLİ BİR PROJE Belediyenin hizmet binalarında merkezi ve geleneksel olmayan su kaynakları çözümleri hayata geçirilecek. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi adına kapsamlı bir gri su arıtma ve yağmur suyu toplama projesi geliştirilecek. Binadaki gri su arıtılacak; arıtılan su bina temizliğinde ve kamuya açık alanlar ile peyzaj alanlarının sulamalarında kullanılacak. Bu adımlarla maliyetlerin düşürülmesi ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi hedefleniyor. Kurulacak sistem, su miktarı ve kalitesini dijital araçlarla izleyerek fizibilite çalışmaları yapılmasına olanak tanıyacak. Belediye, proje ortaklarıyla birlikte elde edilen deneyimleri paylaşacak, performans verilerini karşılaştırmalı olarak değerlendirecek ve yerel düzeyde farkındalık oluşturmak amacıyla atölye ve etkinlikler düzenleyecek. Proje sayesinde sürdürülebilir su yönetiminde hem yerel hem de bölgesel ölçekte iyi uygulama örneklerinin sergilenmesi hedefleniyor. Proje, "Daha yeşil, sıfır karbon ekonomisine doğru daha düşük karbon tüketimine yönelen ve dirençli bir Avrupa" teması kapsamında, "Suya erişimin ve sürdürülebilir su yönetiminin desteklenmesi" özel hedefi çerçevesinde yürütülüyor. Bu kapsamda, iklim değişikliği ve nüfus artışı nedeniyle tatlı su kaynakları üzerindeki talebin arttığı bölgelerde, doğal su kaynaklarına bağımlılığı azaltacak alternatif çözümler araştırılması planlanıyor. Ayrıca, küçük ölçekli ve merkezi olmayan (şebeke dışı) su kaynaklarının kullanımı incelenecek ve gri su ile yağmur suyunun depolanmasına yönelik pilot uygulamalar yapılacak. KENTSEL SU TALEBİNİN YÜZDE 30-50 ORANINDA AZALMASI HEDEFLENİYOR Proje kapsamında, geleneksel olmayan su kaynaklarının teşvik edilmesi ve elde edilen deneyimlerin hem yerel hem de Akdeniz bölgesi paydaşlarıyla paylaşılması amaçlanıyor. Kentsel su talebini yüzde 30-50 oranında azaltma potansiyeli taşıyan çözümlerin fizibilite çalışmaları gerçekleştirilecek. Projenin sonuçlarının, sürdürülebilir ve düşük karbonlu su yönetimi politikalarının geliştirilmesine önemli katkılar yapması bekleniyor. RESWATER Projesi, Akdeniz çanağından geniş bir ortaklık ağını da bir araya getiriyor. Çalışma kapsamında; Malta Enerji ve Su Ajansı (Koordinatör), İzmir Büyükşehir Belediyesi, Su Araştırmaları ve Teknolojileri Merkezi (Tunus), Cagliari Üniversitesi (İtalya), Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı, Akdeniz Bilgi Ofisi / Küresel Su Ortaklığı Vakfı (Yunanistan), Murcia Bölgesi Su Genel Müdürlüğü (İspanya) yer alıyor.

Sapanca Gölü rahat bir nefes alacak! Haber

Sapanca Gölü rahat bir nefes alacak!

Sakarya’nın su geleceğini koruyacak olan Ballıkaya Barajı’nın isale hattı için beklenen gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ının Başkan Alemdar ile gerçekleştirdiği birebir görüşmenin ardından verdiği talimatla hızlanan süreç kapsamında ihale tarihi 2 Aralık Salı günü olarak açıklandı. SAKARYA (İGFA) -Sakarya’nın su geleceğinin teminatı olacak ve Sapanca Gölü’nün ekosistemini koruma altına alacak 189 milyon metreküpsu temini sağlanabilecekBallıkaya Barajı’nın isale hattı için beklenen gelişme yaşandı. ALEMDAR’IN GİRİŞİMLERİ SONUÇ VERDİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Eylül ayında Dolmabahçe’de gerçekleştirilen birebir görüşmede Alemdar, şehrin su kaynaklarının kuraklık karşısındaki durumu ve alternatif kaynakların Sakarya için öneminden bahsetmişti. Uzun yıllardır beklenen proje Başkan Alemdar’ın girişimleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları ile kısa süredeihale aşamasına geldi. Başkan Alemdar, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 3 metre çapında ve 45 kilometre uzunluğundaki isale hattının yapımı için 2 Aralık Salı günü ihalenin gerçekleştirileceğini müjdeledi. Böylelikle toplam uzunluğu 92 kilometre olacak isale hattının,ilk etabı için saha çalışmaları ihale sürecinin hemen ardından başlayacak. Bu projenin tamamlanmasıyla birlikte şehrin içme suyu için Sapanca Gölü’nden temin edilen su miktarının ciddi oranda azalacağını ve şehrin doğal cennetinin nefes alacağını söyledi. “BALLIKAYA BARAJI SAPANCA GÖLÜ’NE NEFES OLACAK” Başkan Alemdar, “Şehrimizi, beklenen bir yatırımla daha buluşturuyoruz. Kuraklık ve aşırı tüketim nedeniyle geleceğinden endişe ettiğimiz su kaynaklarımız ve şehrimizin göz bebeği Sapanca Gölümüze alternatif olacak Ballıkaya Barajı isale hattı için ihale süreci başladı. Baraj sayesinde, Sapanca Gölü’nden alınan içme su oranında ciddi bir düşüş yaşanacak. Böylelikle her geçen gün çekilme yaşayan Sapanca Gölü tam anlamıyla nefes alacak” dedi. Başkan Alemdar, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede şehrimizin su kaynakları ve gelecek ihtiyaçları için duyduğum endişeyi dile getirdim. Sakarya’ya duyduğu yakın ilgi ile Ballıkaya Barajı için hemen harekete geçilmesi talimatını veren Cumhurbaşkanımızın sayesinde süreç kısa sürede ihale aşamasına geldi. Böylelikle Sakarya’nın bugün ve yarınlarına hizmet edecek bir eser daha kazandırıyoruz. Vatandaşa hizmet için bizlerin her zaman yanında olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hemşerilerim ve şahsım adına şükranlarımı arz ederim. Genel Başkan Yardımcımız Ali İhsan Yavuz’a, TBMM KEFEK Başkanımız Çiğdem Erdoğan’a, milletvekillerimize, il başkanımıza destekleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Ekolojik Tehdit Raporu 2025: Aşırı yağış-kuraklık döngüleri yeni çatışma katalizörü Haber

Ekolojik Tehdit Raporu 2025: Aşırı yağış-kuraklık döngüleri yeni çatışma katalizörü

Ekonomi ve Barış Enstitüsü (IEP) tarafından yayımlanan Ekolojik Tehdit Raporu'na göre, dünya genelinde yağış dağılımlarının değişmesi çatışma riskini artırıyor. Dünyadaki her dört kişiden biri mevsimsellikte orta ila yüksek düzeyde artış yaşayan bölgelerde yaşıyor. Özellikle Sahra Altı Afrika'da hızlı nüfus artışı ve azalan su kaynakları tarımsal stresi tetiklerken, küresel su paylaşımı da raporda kritik bir konu olarak öne çıktı. ACCESS Newswire / LONDRA, BİRLEŞİK KRALLIK (İGFA) - Ekonomi ve Barış Enstitüsü (IEP) tarafından yayımlanan yeni araştırma, değişen yağış modellerinin dünya genelinde çatışma risklerini önemli ölçüde artırdığını ortaya koyuyor. Bugün açıklanan Ekolojik Tehdit Raporu 2025 (ETR), yağışların yıl içinde daha az aya yoğunlaştığı bölgelerde, daha dengeli dağıldığı bölgelere kıyasla çatışma kaynaklı ölüm oranlarının belirgin şekilde daha yüksek olduğunu ortaya koydu. TEMEL BULGULAR • Yağışlı ve kurak mevsimlerin giderek daha aşırı hale geldiği bölgelerde, çatışmaya bağlı ölümler diğer bölgelere göre ortalama 4 kat daha fazla. • 2024 yılında, 163 ülkede doğal afetler 45 milyon kısa vadeli iç göçe yol açarak, 2008'den bu yana kaydedilen en yüksek sayıya ulaştı. • Amazon’un batı kesimlerini de içeren Batı Brezilya, dünyadaki en keskin ekolojik tehdit artışlarından birini yaşadı. Bölgedeki sıcaklıklar küresel ortalamanın iki katı hızla artarken, bu durum kuraklık ve orman yangınlarını tetikledi. • Sahra Altı Afrika, dünyanın en ciddi ekolojik baskılarını yaşıyor; Nijer, en kötü ETR skoruna sahip ülke olarak öne çıktı. • Orta ve Batı Avrupa, 2019’daki olağandışı kurak iklim koşullarının ardından genel olarak normale dönüşü temsil eden önemli iyileşmeler kaydetti. • Su savaşlarına dair endişelere rağmen, modern çağda sadece su nedeniyle çıkan devletler arası bir savaş yaşanmadı. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, en az 157 uluslararası tatlı su antlaşması imzalandı ve bu antlaşmalar ülkeler arası iş birliği için örnek teşkil ediyor. • Bu yaklaşım, nükleer caydırıcılık modeline benzetiliyor: her iki durumda da, yıkım tehdidi pragmatik iş birliğini teşvik ediyor. Su tedarikinin yok olması, toplumsal çöküşü beraberinde getirebilir. Yaklaşık 2 milyar insana denk gelen her 4 kişiden 1'i mevsimsellikte orta ila ciddi düzeyde artış görülen bölgelerde yaşıyor. Yağışlı mevsimler daha kısa ve yoğun hale gelirken, kurak dönemler daha uzun ve şiddetli oluyor. Bu değişimler, tarımsal döngüleri bozuyor ve geçimini mevsimsel yağışlara dayandıran milyarlarca insan için belirsizliği artırıyor. ETR, 172 ülke ve bölgedeki 3 bin 125 alt-bölgeyi kapsıyor ve dünya nüfusunun %99’undan fazlasını temsil ediyor. 2019–2024 arasında 96 ülkede skorlar kötüleşirken, 74 ülkede iyileşme kaydedildi. SAHRA ALTI AFRİKA ÇOKLU KIRILMA NOKTALARINA YAKLAŞIYOR Sahra Altı Afrika’da çatışma riski, mevsimsellikteki artışın hızlı nüfus büyümesiyle birleşmesi durumunda keskin şekilde yükseliyor. Belirsiz yağışlar tarımsal stresi tetiklerken, demografik baskılarla birleştiğinde toprak, su ve gıda üzerindeki rekabet hızla yoğunlaşıyor. Zayıf yönetişim ve çözülememiş toplumsal kırgınlıkların olduğu bölgelerde bu bileşim patlamaya hazır bir karışım haline geliyor. Doğu Afrika’daki Karamoja Kümesi bu durumu örnekliyor. Toplam yağış nispeten sabit kalsa da zamanlaması daha öngörülemez hale geldi; bu da hem kuraklık hem taşkın risklerini artırarak daha fazla çatışmaya yol açtı. Ekili arazilerin yalnızca %2’sinin sulandığı bölgede (küresel ortalama %20), topluluklar bu şoklara son derece açık durumda. 2019’dan bu yana artan yağış mevsimselliği, yıllar süren görece barışın ardından pastoralist şiddetinde yeniden yükselişle çakıştı. Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Ekonomi ve Barış Enstitüsünün Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Steve Killelea AM, “Yağış mevsimselliği giderek güçlü bir çatışma katalizörüne dönüşüyor. Yağışlar az sayıda aya yoğunlaştıkça, çatışma kaynaklı ölümler keskin biçimde artıyor. Sahra Altı Afrika’da hızlı nüfus artışı bu etkiyi büyütüyor ve öngörülemez mevsimleri toprak, su ve gıda için rekabete dönüştürüyor. Sorun su kıtlığı değil; onu yakalayamamak ve dağıtamamak. Sahra Altı Afrika’daki tarım arazilerinin yalnızca yüzde 2’si sulanıyor; bu oran küresel ortalamada yüzde 20” diye konuştu. SU EŞİTSİZLİĞİ VE ALTYAPI AÇIĞI Dünyanın yenilenebilir tatlı su kaynakları sınırlı ve giderek daha eşitsiz dağılıyor. 295 alt-bölge çok yüksek su riski, 780 alt-bölge ise yüksek su riski altında; bu da yaklaşık 1,9 milyar insanı etkiliyor. Yüksek gelirli ülkeler 2000 yılından bu yana kişi başına su kullanımını yaklaşık üçte bir oranında azaltırken; düşük gelirli ülkelerde nüfus artışı, toplam su çekimini artırıyor ve kişi başına düşen su miktarını düşürüyor. Sahra Altı Afrika’daki kişi başına su kullanımı, 2000’deki 113 metreküpten 2022’de 89 metreküpe gerileyerek küresel ortalamanın beşte birinin altına düştü. Sonuç: sınırlı su kaynakları üzerindeki baskı artarken, çiftlikler, sanayi ve haneler arasındaki rekabet yoğunlaşıyor ve çatışma riski büyüyor. Sahra Altı Afrika, dünyanın en düşük sulama oranlarına sahip bölge. 34 milyon hektarlık araziyi sulamak, bölgenin yıllık yenilenebilir su kaynaklarının yalnızca %6’sını gerektiriyor. Bu konuda değerlendirmede bulunan Steve Killelea, “COP30, sürdürülebilirlik ve barış için temel teşkil eden iklime dayanıklı su sistemlerine yatırım önceliği vermelidir. Nasıl nükleer antlaşmalar yok oluş riskini azalttıysa, su konusunda uluslararası iş birliği de ekolojik çöküş riskini azaltabilir. Her iki örnek de hayatta kalmanın üstünlükten çok ortak sorumluluğa bağlı olduğunu gösteriyor.” dedi. DEVLETLERARASI SU İŞ BİRLİĞİ Popüler söylemler, özellikle sınır aşan nehir ve göl havzalarında yaklaşan “su savaşları”na dikkat çekmişti. Ancak ETR verileri bunun doğru olmadığını gösteriyor. Paylaşılan nehirler üzerinde anlaşmazlıklar yaşansa da modern çağda su yüzünden çıkmış bir savaş yok. Bu durum, başarılı devletlerarası su iş birliği modellerinin önemini artırıyor. Çatışmaların arttığı bir çağda, devletlerin neden su paylaşımı konusunda bu kadar başarılı olduklarını anlamak, gelecekteki çatışmaların önlenmesi için yol haritası sunabilir. Hindistan ve Pakistan’ın paylaştığı İndus Nehri Havzası, buna örnek teşkil ediyor. Siyasi gerilimlere, askerî tansiyona ve tekrarlayan krizlere rağmen, su paylaşımı sürüyor. Su anlaşmaları, ülkeleri kısa vadeli politik çekişmelerin ötesine bakmaya, uzun vadeli ortak çıkarlara yönelmeye teşvik ediyor. BÖLGESEL ANALİZ Sahra Altı Afrika hâlâ dünyanın en şiddetli ekolojik baskılarını yaşıyor. Ancak Lesotho, Ruanda, Eritre ve Esvatini gibi bazı güney ve doğu Afrika ülkeleri, yağış koşullarındaki iyileşmeyle son beş yılda su risklerinde belirgin azalma kaydetti. Buna karşılık, Tunus, Fas ve Cezayir gibi kuzeybatı Afrika ülkeleri, aynı dönemde ETR skorlarında en büyük bozulmayı yaşadı; 2019’daki olağandışı olumlu iklim koşulları, artan kuraklık ve sıcaklıklarla tersine döndü. Orta ve Batı Avrupa, 2019’daki aşırı kuraklığın ardından normale dönüşü temsil eden dikkat çekici iyileşmeler kaydetti. KAYNAK: Ekonomi ve Barış Enstitüsü

Bursa’da barajlar sıfırlandı! Dolulukta 'sıfır' noktadayız! Haber

Bursa’da barajlar sıfırlandı! Dolulukta 'sıfır' noktadayız!

Bursa’da su kaynakları kritik seviyeye ulaştı. BUSKİ’nin resmi verilerine göre baraj doluluk oranları son 15 günde sıfırlandı. Mayıs ayında yüzde 55,84 olan seviye, Eylül sonunda yüzde 7,07’ye, Ekim ortasında ise sıfıra indi. BUSKİ, su tasarrufu için çağrı ve uyarılarını her platformdan sürdürüyor. BURSA (İGFA) - Su krizine yönelik endişelerin arttığı Bursa'da Büyükşehir Belediyesi BUSKİ'nin resmi internet sitesinde yayımlanan baraj doluluk oranı verilerine göre, kentteki barajların tamamı kritik eşiği aştı. Son 15 gün içerisinde baraj doluluk oranları sıfırlandı. Verilere göre, 2025 yılı Mayıs ayında yüzde 55,84 seviyesinde olan doluluk oranı, yaz ayları boyunca düzenli olarak düşerek, Eylül ayı sonunda yüzde 7,07’ye, bugün itibarıyla ise yüzde 0’a geriledi. SU KALMADI: TABLOLAR TAMAMEN BOŞ BUSKİ'nin güncellediği resmi tablolar, barajlarda ölçülebilir düzeyde su kalmadığını ortaya koydu. Özellikle kış aylarında yeterli yağış alınmaması, yaz mevsimindeki yüksek buharlaşma oranı ve artan su tüketimi, barajlardaki su seviyelerinin tamamen tükenmesine neden oldu. Yetkililer, su tasarrufu çağrılarını sıklaştırırken, vatandaşlara zorunlu olmadıkça su kullanımını minimuma indirme uyarısı yaparken, Bursa genelinde 12 saati geçmemek kaydıyla yapılan planlı su kesintileri sürüyor. BUSKİ'nin resmi internet sayfasının yanı sıra çevre örgütleri de, musluklardan boşa akan suya, bilinçsiz sulamaya ve gereksiz tüketim alışkanlıklarına karşı herkesi duyarlı olmaya davet etmeyi sürdürüyor. Su tasarrufu yapılması için gereken hususlar görseller eşliğinde anlatılıyor. İşte su tasarrufu için yapılması gerekenler için tıklayabilirsiniz

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.