Hava Durumu

#Tbmm

Haberler Güncel Haber Gündem Haberler | habergüncel.com.tr - Tbmm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tbmm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TBMM heyetinden Trabzon Büyükşehir’e ziyaret Haber

TBMM heyetinden Trabzon Büyükşehir’e ziyaret

TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve beraberindeki komisyon üyeleri Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek Başkan Ahmet Metin Genç’ten projelerle ilgili bilgi aldı. TRABZON (İGFA) - Türkiye Büyük Millet Meclisi Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve beraberindeki komisyon üyeleri, Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek Başkan Ahmet Metin Genç ile bir araya geldiler. Başkan Genç, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Hayata geçirdiğimiz projelerle özel gereksinimli bireylerimiz ile ilgili alana dokunmaya çalıştık. Bu işin her işten ayrı olduğunu bilerek hareket ettik. Bunu sadece bir proje veya bir ihtiyacı giderme olarak görmedik. Bu işteki en önemli dönüm noktası zihniyet dönüşümüdür. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, özürlü kavramını kaldırdı. Biz, Allah’ın yarattığı kula özürlü diye bir atıfta bulunamayız. Hepimiz engelli adayıyız. Zihniyet dönüşümü ile ülkemizin her yerinde olduğu gibi Trabzon’da da çalışmalar hayata geçti. Özel yavrusunu sokağa çıkarma konusunda hicap duyan aileler şu anda toplumsal hayata adım attı. Bundan çok mutluluk duyuyoruz. Ondan dolayı projelerimize “En Mutlu Köy” projesi dedik. Sizlerin desteği ile daha güzellerini yapmaya talibiz.” YEREL YÖNETİMLER EN BÜYÜK PAYDAŞ Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Yerel yönetimler bu konuda bizim en büyük paydaşımız ve en büyük umudumuz. Çünkü konuyu yerelden çözmek ve iş birliği yapmak en rasyonel olanı. Hem valilikler, hem belediyeler, hem de kaymakamlıklar çok önemli. Amacımız güzel uygulamaları çoğaltmak, tanıtmak ve tıkanıklık olan konuları yok etmek. Aslolan 86 milyon vatandaşımızın mutluluğu ve engelli bireylerimizin erişilebilirliğinin artırılması. Komisyon üyelerimize de çok teşekkür ediyorum. Güzel bir sinerji ile çalışıyoruz. Bölgesel toplantılarımıza da Trabzon’dan başladık. İnşallah verimli bir program gerçekleştireceğiz. Amacımız sahadaki her bir fikri, öneriyi, sorunu tespit etmek ve gerekli çalışmaları yapmak. Hazırladığımız raporu sadece rapor olarak değil engelli bireylerimizin huzuru ve erişilebilirliği için değerlendireceğiz. Ev sahipliğiniz, katkılarınız ve iş birliğiniz için teşekkür ederim” dedi.

CHP’li Baran Yazgan’dan çeltik için araştırma önergesi Haber

CHP’li Baran Yazgan’dan çeltik için araştırma önergesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne başta olmak üzere Trakya’daki çeltik üretimine ilişkin sorunların ve çözüm önerilerinin tespit edilmesi, vahşi sulama yönteminin etkileri ile alternatif sulama yöntemlerinin araştırılması, devlet desteklerinin gözden geçirilmesi için TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu. SÜLEYMAN BEZBAŞ EDİRNE (İGFA) - Ahmet Baran Yazgan, ayçiçeğinin ardından çeltik üretimini de TBMM gündemine taşıdı. Edirne’nin çeltik üretiminde başı çektiğini verilerle ortaya koyan ve çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını Edirne’nin karşıladığını vurgulayan Yazgan, “Edirne’nin İpsala, Meriç ve Uzunköprü gibi ilçeleri özellikle verimli çeltik ovalarına sahiptir. Nitekim yalnızca İpsala ilçesi, tek başına Türkiye çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 18,6’sını gerçekleştirmiştir. Bu veriler Edirne ve çevresinin çeltik tarımındaki kritik ağırlığını açıkça ortaya koymaktadır” dedi. ‘GIDA ARZ GÜVENLİĞİ’ VURGUSU Tüketim artışı, kuraklık ve ekim alanı daralması gibi etmenlerin ithalat ihtiyacı doğurduğunu kaydeden Yazgan, “Bu tablo, çeltik tarımında yaşanan sorunların milli gıda arz güvenliği açısından önemini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. Çeltik üretiminin uzun yıllardır vahşi sulama yöntemiyle yapıldığına dikkat çeken Yazgan, “Bu geleneksel yöntem, yüksek su tüketimi ile karakterizedir. Uzmanların belirttiğine göre 1 kilogram çeltik üretmek için en az 1000 ila 1200 litre su tüketilmektedir. Trakya bölgesinde sadece bir üretim sezonunda çeltik tarlalarını sulamak için gereken su miktarının en az 178 – 214 milyon metreküp civarında olduğu hesaplanmaktadır. Özellikle Meriç, Tunca ve Ergene nehirleri havzalarında çeltik tarımı suya yoğun şekilde bağımlıdır. Ancak iklim değişikliği, kuraklık ve su kaynaklarının giderek daralması, sulama yöntemlerinde değişim ihtiyacını gündeme getirmiştir” dedi ‘DESTEKLER HAYATİ ÖNEMDE’ Vahşi sulama dışındaki yöntemlerin de çeltik üretiminde kullanılabileceğine işaret eden Yazgan, şunları kaydetti: “İklim kriziyle birlikte su kıtlığı riski artarken, çeltik üretiminin sürdürülebilirliği için su verimliliği şart hale gelmiştir. Bu alanda daha kapsamlı araştırmalar yapılarak, damla sulama veya kontrollü sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması için gereken adımlar belirlenmelidir. Vahşi sulamanın çevresel sonuçları ile modern yöntemlerin sağlayacağı çevresel faydalar bilimsel verilerle ortaya konulmalıdır. Öte yandan, çeltik üreticileri özellikle son birkaç yılda artan girdi maliyetlerinin baskısı altındadır. Tarımsal girdi fiyatlarındaki hızlı artış, üretim maliyetini ciddi ölçüde yükseltmiştir. Artan maliyetler ekim kararlarını da etkilemektedir. Bu zor koşullarda çiftçi destekleri hayati önem kazanmaktadır. Edirne ve Trakya’nın çeltik üretimindeki payı ve stratejik konumu dikkate alındığında, bölgedeki sorunların araştırılması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca devlet desteklerinin etkinliği ve ihtiyaçlar araştırılmalıdır. Fark ödemesi desteğinin artırılması, girdi desteklerinin enflasyon karşısında erimemesi için düzenli güncellenmesi önemlidir. Sonuç olarak, Edirne ve Trakya’daki çeltik üretiminin durumu sadece bölgesel bir tarımsal konu değil, Türkiye’nin gıda arz güvenliği ve su kaynaklarının yönetimiyle de yakından ilgilidir.”

Arıkan: Asgari ücret en az 33 bin lira olmalı Haber

Arıkan: Asgari ücret en az 33 bin lira olmalı

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM'de gerçekleştirilen Yeni Yol Partisi Grup Toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Arıkan, gündeme dair değerlendirmelerinde asgari ücret, KKTC seçimleri, terörle mücadele ve Gazze’deki gelişmelere dair çarpıcı mesajlar verdi. ANKARA (İGFA) - Yeni Yol Partisinin TBMM Grup Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arıkan, 2026 yılı için belirlenecek asgari ücretin açlık sınırının altında kalmaması gerektiğini belirterek, “Açlık sınırına bir ay bile dayanamayacak bir zam, zam değildir” diyerek, "Asgari ücret en az yüzde 50 zamla 33 bin lira olmak zorundadır. Bundan bir kuruş aşağısını kabul etmek mümkün olmayacaktır” dedi. https://twitter.com/mahmutarikansp/status/1980890266442633597 "KKTC'NİN TANINMASI BİRİNCİL ÖNCELİK OLMALI" Konuşmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Arıkan, seçim sonuçlarının hayırlı olmasını temenni ederek, “KKTC’nin en önemli önceliği, başta dost ülkeler olmak üzere tüm dünya nezdinde tanınmasını sağlamak olmalıdır. 1974 Barış Harekatı ile kazanılmış değerler pazarlık konusu yapılamaz.” dedi. Türkiye ile Kıbrıs’ın birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini belirten Mahmut Arıkan, Türkiye’nin her koşulda KKTC’nin yanında durması gerektiğini ifade etti. Terörsüz Türkiye çalışmalarını desteklediklerini ancak sürecin istismar edilmemesi gerektiğini belirten Arıkan, “Bu süreci Öcalan’ın özgürlüğüne indirgemek ihanettir” diyerek, “Toplumsal birliğin, kardeşliğin tesisi için çıkılan bu yolda kazanım asla bir kişinin özgürlüğü olmamalıdır” dedi. DEM Parti’nin Diyarbakır'daki yürüyüşlerinde yaşananlara da değinen Arıkan, “Emniyet güçlerine karşı ‘düşman’ diye bağırmak, kimseye çözüm getirmez” dedi. Arıkan ayrıca İsrail’in Gazze'de ateşkesi ihlal ettiğini ve katliamlarını sürdürdüğünü kaydetti.

Yeni vergi düzenlemeleri komisyonda görüşülmeye başlandı Haber

Yeni vergi düzenlemeleri komisyonda görüşülmeye başlandı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, vergiye yönelik düzenlemeleri de içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlandı. ANKARA (İGFA) - Vergi adaletini güçlendirmeyi ve kayıt dışılığı azaltmayı hedefleyen teklif, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, vergi düzenlemelerini içeren “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerine başlandı. Komisyondaki görüşmelere, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlık etti. CHP’DEN ELEŞTİRİ: “ALT KOMİSYONDA GÖRÜŞÜLSÜN” Toplantının açılışında söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, teklifin kamuoyunda yeterince tartışılmadan ve sıkışık bir takvimle gündeme getirildiğini belirterek, bir alt komisyon kurulması gerektiğini savundu. Ağbaba, düzenlemenin özellikle bütçe görüşmeleri öncesi aceleye getirildiğini ve toplumsal etkilerinin yeterince değerlendirilmediğini dile getirdi. AK PARTİ: “VERGİ ADALETİ VE MALİ DİSİPLİN HEDEFLENİYOR” Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy, kanun teklifinin temel amacının vergi adaletini güçlendirmek ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek olduğunu vurguladı. Altınsoy, devletin kamu hizmetlerini büyük oranda vergi gelirleriyle finanse ettiğine dikkat çekerek, teklifin mali disiplinin sağlanması ve kamu gelirlerinin artırılması yönünde önemli yapısal düzenlemeler içerdiğini ifade etti. TBMM'nin resmi internet sitesinde yer alan habere göre Altınsoy, düzenlemenin içeriğine dair; bazı vergi istisnalarının kaldırılması, vergi dışında kalan bazı alanların kapsama alınması, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yönelik adımlar, vergi planlama aracı olarak kullanılan uygulamaların sınırlandırılmasının hedeflendiğine ilişkin bilgiler paylaştı. Komisyonda milletvekilleri, kanun teklifi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.

Irak ve Suriye'ye asker gönderme yetkisi 3 yıl uzatıldı Haber

Irak ve Suriye'ye asker gönderme yetkisi 3 yıl uzatıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Irak ve Suriye’ye asker gönderme yetkisini 30 Ekim 2025’ten itibaren 3 yıl süreyle uzattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, Genel Kurul’da kabul edildi. ANKARA (İGFA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan tezkerede, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde terör tehdidinin sürüyor olması ve kalıcı istikrarın henüz tesis edilememesinin, milli güvenlik açısından risk ve tehdit oluşturmaya devam ettiği belirtildi. Tezkerede, Türkiye’nin güney sınırlarına mücavir bölgelerde PKK, PYD/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin varlığını sürdürdüğü ve bu durumun milli güvenlik açısından ciddi riskler oluşturduğu vurgulandı. Metinde, Irak’ta etnik temelli ayrılıkçılık girişimlerinin ve terör unsurlarının bölgesel barış ve istikrara doğrudan tehdit oluşturduğu belirtildi. Suriye’de ise PKK/PYD-YPG’nin ayrılıkçı bir gündemle merkezi yönetime entegre olmayı reddettiği ve ülkenin istikrara kavuşma sürecini engellediği ifade edildi. Tezkereye göre, Suriye'deki terör unsurlarına karşı hem askeri hem insani önlemler alınmasının, ülkenin terörle mücadele kapasitesinin artırılması, mayın temizliği ve kimyasal silahların imhası gibi uluslararası destekli çalışmaların sürdürülmesinin önem taşıdığı kaydedildi. BM KARARLARINA ATIF YAPILDI Tezkerede, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin DEAŞ ve benzeri örgütlerle mücadeleye ilişkin 2170, 2178, 2249 ve 2254 sayılı kararlarına atıf yapılarak, Türkiye'nin uluslararası koalisyon içerisindeki rolünün sürdürüleceği belirtildi. TBMM’den geçen tezkere, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) gerekirse sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmasını, yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasını ve bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanınca belirlenecek esaslar çerçevesinde kullanılmasını kapsıyor.

Bahçeli: KKTC Türkiye'ye katılmalı! 82. vilayet Kuzey Kıbrıs olmalı Haber

Bahçeli: KKTC Türkiye'ye katılmalı! 82. vilayet Kuzey Kıbrıs olmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantısında yaptığı konuşmada iç ve dış gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konuşmasında Kıbrıs, Gazze, terörle mücadele, Anayasa tartışmaları ve Türk milletinin birliği gibi başlıkları öne çıkaran Bahçeli, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türkiye’ye katılması gerektiği yönündeki çağrısıyla dikkat çekti. ANKARA (İGFA) - TBMM'deki partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) çağrısı yaparak, 82'nci vilayetin Kuzey Kıbrıs olması gererektiğini söyledi. Bahçeli, KKTC’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yaptığı değerlendirmelerde, federasyon taleplerini kabul etmeyeceklerini, bu bağlamda KKTC parlamentosunun Türkiye’ye katılma kararı alması gerektiğini ifade etti. “KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararı almalıdır” diyen Bahçeli, 2017 yılında sarf ettiği “82 Kerkük, 83 Musul” sözlerine atıf yaparak, artık “82. sıranın KKTC’ye geldiğini” belirtti. GAZZE MESAJI: “FİLİSTİN DEVLETİ KURULMALI, İSRAİL’İN ZULMÜ DURDURULMALIDIR” Konuşmasında Gazze’deki son gelişmelere de değinen Bahçeli, İsrail’in saldırgan politikalarını sert bir dille eleştirdi. Kalıcı barışın ancak Doğu Kudüs başkentli, 1967 sınırlarında bir Filistin Devleti ile mümkün olacağını söyleyen Bahçeli, İsrail’in ateşkes ihlallerine dikkat çekerek, “İsrail bölge ve dünya barışına doğrultulmuş Siyonist bir silahtır. Bu silah susmadıkça, barış sağlanamayacaktır” ifadelerini kullandı. Bahçeli konuşmasında “Terörsüz Türkiye” vurgusunu da öne çıkararak, Türkiye’nin huzurunu bozmak isteyen çevrelere karşı kararlı olduklarını söyledi. Bahçeli, bu hedefe ulaşmak için her türlü demokratik ve hukuki mekanizmanın devreye alınacağını belirterek, “Terörsüz Türkiye hedefimiz bu ebedi bütünlüğü korumaktır. Bu hedefin yıpratılmasına izin vermeyeceğiz,” dedi. https://twitter.com/MHP_Bilgi/status/1980536459871293810 ANAYASA TARTIŞMALARINA TEPKİ: “TÜRKLÜK KİMLİĞİNE DOKUNULAMAZ” Son dönemde yeniden gündeme gelen Anayasa’nın 66. maddesi ve vatandaşlık tanımı tartışmalarına da değinen Bahçeli, “Türklüğü anayasadan çıkarma girişimleri beyhude bir çabadır” diyerek, “Türk milletinin adı bellidir. Devletimizin adı da bellidir. Devlete ortak koşmak, yerelleşmeye kılıf aramak kontrolsüz bir arayıştır” ifadelerini kullandı. Konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşı olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Atatürk demek, cumhuriyet, istiklal, üniter devlet demektir. Onun mirası tartışılamaz” dedi. Bahçeli, Kürt vatandaşlara yönelik dışlayıcı söylemlere karşı çıktıklarını belirterek, “Kürdü yok sayan milleti yok sayar. Biz tüm vatandaşlarımızı Türk milleti tanımı içinde kucaklıyoruz,” dedi. Konuşmasının sonunda partisine ve Cumhur İttifakı’na yönelik eleştirilere de yanıt veren Bahçeli, MHP’nin hakikat ekseninde siyaset yaptığını söyleyerek, “Bizim mücadelemiz hak, hukuk ve millet içindir. Ne çatlama var, ne çökme. MHP ve Cumhur İttifakı Türkiye’nin teminatıdır” diye konuştu.

CHP'li Altaca Kayışoğlu tekstil ve mobilya sektörü iflaslarına dikkati çekti Haber

CHP'li Altaca Kayışoğlu tekstil ve mobilya sektörü iflaslarına dikkati çekti

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, TBMM'de yaptığı konuşmada, "Bursa'nın tekstil ve mobilya sektörlerinde ekonomik kriz var. Konkordatolar artıyor. Emekçiler işsiz kalırken iktidar pembe tablolar çiziyor. Üretimi canlandıracağız" dedi. BURSA (İGFA) - CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Bursa’nın temel üretim alanları olan tekstil ve mobilya sektörlerindeki ekonomik krize dikkat çekti. CHP'li Altaca Kayışoğlu, son dönemde ardı ardına gelen konkordatoların Türkiye ekonomisinin çöküşünü gözler önüne serdiğini belirtti. Altaca Kayışoğlu, “Üretimin kalbi olan Bursa, özellikle de mobilyanın başkenti İnegöl, iflaslarla sarsılıyor. Yıllarca ülke ekonomisine katma değer sağlayan sanayiciler, iktidarın yanlış ekonomi politikalarının kurbanı oldu. Enflasyonun, enerji maliyetlerinin ve döviz baskısının altında ezilen işletmeler birer birer kepenk indiriyor” dedi. “İKTİDAR PEMBE TABLO ÇİZİYOR, GERÇEK SOKAKTA” Ekonomik krizin emekçiler üzerindeki yıkıcı etkilerine değinen Altaca Kayışoğlu, “Binlerce emekçi işsiz kalırken, iktidar hâlâ pembe tablolar çizerek ülkenin refah içinde olduğunu iddia ediyor. Oysa gerçek, sokakta; işsiz kalanların, kapanan atölyelerin, boşalan fabrikaların sessiz çığlığında gizli” diye konuştu. “Üretimden kopan her şehir, ülkenin geleceğinden koparılıyor” diyen Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “Bursa’nın sanayi gücü her geçen gün erirken, iktidar bu sessiz çöküşü seyretmekle yetiniyor. Ama biz iktidar olduğumuzda, üretimi yeniden canlandıracak ve Bursa’yı tekrar ayağa kaldıracağız” ifadelerini kullandı.

TBMM'de Selimiye Camii restorasyonu tartışması Haber

TBMM'de Selimiye Camii restorasyonu tartışması

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda konuşan İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Edirne'deki Selimiye Camii’nde yürütülen restorasyon çalışmalarına sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan camideki uygulamaların yalnızca teknik meseleler olmadığını vurgulayan İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, sürecin kültürel mirasa bakışın ve kamu yönetimindeki liyakat anlayışının da bir göstergesi olduğunu söyledi. Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği Selimiye Camii’nde restorasyon öncesi projeler ile sahada yapılan uygulamalar arasında ciddi farklar olduğunu belirten Milletvekili Akalın, bu farkların eserin özgünlüğünü tehdit ettiğine dikkat çekerek, “450 yıllık orijinal hat yazılarının yerini günümüz hattatlarının imzalı eserleri alacak olursa bu artık bir restorasyon değil, kültürel tahribat olur” dedi. Hat sanatında dünya çapında kabul görmüş Karahisari ekolünün ve 16. yüzyıldan kalma yazıların yerini modern müdahalelerin almasının tarihi hafızaya zarar verdiğini söyleyen Akalın, projenin üç kez bilim kurulu tarafından reddedilmesine rağmen nasıl yüksek kuruldan onay aldığına dair kamuoyunun aydınlatılması gerektiğini vurguladı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu’nun 35 gün önce verdiği yazılı soru önergesine henüz yanıt verilmediğini hatırlatan Akalın, uzman görüşlerinin ve akademik uyarıların göz ardı edildiğini dile getirdi. Akalın, konuşmasında yalnızca Selimiye Camii değil, Türkiye'nin dört bir yanında restorasyon adı altında yapılan uygulamaların ortak bir sorun haline geldiğini belirtti. Süheyl Bey Camii ve Marmara Üniversitesi yerleşkesindeki tarihi hamamdan örnekler veren Akalın, bu yapıların restorasyon sonrası özgün kimliklerini kaybettiklerini ifade etti. "Her fırsatta ecdadımızla övünenler, iş onların emanetlerine sahip çıkmaya gelince tarihi hafızamızı yaşatacak bir kültür politikası yerine ranta dayalı bir ihale politikası uygulamaktadır," diyen Akalın, “Bu uygulamalar, sadece mimari mirasımızı değil, toplumsal hafızamızı da silmektedir. Kültürel varlıklarımızın korunması sadece estetik değil, tarihi bir sorumluluktur.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.