Hava Durumu

#Trakya

Haberler Güncel Haber Gündem Haberler | habergüncel.com.tr - Trakya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Trakya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

DSİ Bölge eski müdür yardımcısı Erkin'den sert uyarı: Ergene 45 yıldır canlılara telafisi mümkün olmayan zarar veriyor Haber

DSİ Bölge eski müdür yardımcısı Erkin'den sert uyarı: Ergene 45 yıldır canlılara telafisi mümkün olmayan zarar veriyor

Hüseyin Erkin, Meriç’ten sanayiye su taşıma projesinin "tarımı gölgede bırakan, adalet duygusunu zedeleyen ve gereksiz bir yatırım" olduğunu ifade ederek sanayicilere "Öncelikle arıtma sorumluluğunuzu yerine getirin" diye seslendi. Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - DSİ'den emekli Bölge Müdür Yardımcısı Hüseyin Erkin, Meriç Nehri ve Ergene havzasındaki kirlilik sorunuyla ilgili detaylı bir açıklama yaptı. Meriç’in Bulgaristan’dan gelen kolunun kısmen kirli olduğunu belirten Erkin, Ergene’nin ise 4. sınıf — yani en kirli su kategorisinde yer aldığına dikkat çekti. 45 yıllık sanayi kaynaklı kirliliğin bölge halkı ve tüm ekosistem için "geri dönülemez zararlar" yarattığını dile getirdi. “SANAYİCİ PARA HARCAMAZKEN, DEVLET DE GÖZ ARDI EDİYOR” Erkin, Ergene Vadisi’ndeki bazı sanayi tesislerinin yeraltı sularını çekerek kirlettiğini ve birçoğunun herhangi bir arıtma işlemi yapmadan Ergene’ye deşarj ettiğini belirterek, “Gelişmiş ülkelerde proses suyu geri dönüştürülüp tekrar kullanılırken, bizde sanayiciler arıtma maliyetlerinden kaçınmakta. Yönetimler de sanayicilere ayrıcalık tanıyarak çevresel zararlara göz yummaktadır.” dedi. 2007’de sanayi tesislerinin su ihtiyacını karşılamak için planlanan Yoncalı Barajı projesinin "maliyetli olduğu" gerekçesiyle sanayiciler tarafından iptal edildiğini hatırlattı. Mevcut arıtma tesislerinin etkin bir biçimde çalıştırılması gerekirken, Marmara Denizi’ne Derin Deşarj Projesi’nin uygulamaya alındığını söyleyen Erkin, bazı fabrikaların yeni arıtma tesislerine dahi bağlantı kurmadığını ifade etti. Yeraltı sularının azalmasıyla gündeme gelen Meriç’ten sanayiye su taşıma projesinin kabul edilemez olduğuna değinerek, “25 milyar TL’den fazla maliyetli proje tarımı geri plana itip sanayiye su taşımayı hedeflemekte. Bu haksız ve gereksiz bir yatırımdır. Ergene’yi yıllarca kirleten sanayinin tahribatının bedelini kim ödeyecek?” şeklinde konuştu. “SANAYİ SUYU TARIMIN ALTERNATİFİ OLMAMALI” Çakmak Barajı üzerinden sanayiye su sağlama planının ciddi bir risk içerdiğini belirten Erkin, Meriç’ten yılda 227 milyon m³ su çekileceğini hatırlattı. Bu suyun öncelikle tarımsal kullanım için değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, “İklim değişikliği zaten tarımı olumsuz etkiliyor. Trakya topraklarının sulanabilme potansiyeli bu kadar yüksekken, sanayi amacıyla Meriç’ten su çekilmesi tarıma büyük zarar verir.” şeklinde konuştu. Aynı bütçeyle Edirne’nin sulama yatırımlarının çoğunun tamamlanabileceğini vurguladı. Açıklamasının sonunda "doğru bir su yönetimiyle Meriç’in tüm sektörlere yeteceğini" savunan Erkin, projeye karşı çıkışını, “Bölgenin suyu önce tarıma tahsis edilmelidir. Sanayiciler gerekli olan suyu kendi projelerini finanse ederek sağlamalıdır. Bölgede yaşayanlara olan borç, geciken sulama yatırımlarının tamamlanmasıyla ödenebilir.” ifadeleriyle sonlandırdı.

İpsala Pirinci'ne AB tescili... Trakya’nın ilk ve tek AB coğrafi işaretli ürünü Haber

İpsala Pirinci'ne AB tescili... Trakya’nın ilk ve tek AB coğrafi işaretli ürünü

Edirne'nin Keşan Ticaret ve Sanayi Odası yıllardır sürdürdüğü girişimlerin sonucunda önemli bir başarıya imza attı. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından daha önce coğrafi işaret tescili yapılan İpsala Pirinci, artık Avrupa Birliği tarafından da Coğrafi İşaret Tescili alarak koruma altına alındı. Bu gelişme ile Trakya, Avrupa Birliği tarafından tescillenen ilk ve tek ürününe sahip oldu. Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - Türkiye'nin başlıca pirinç üretim bölgelerinden olan İpsala Ovası, verimli toprakları sayesinde ülkenin pirinç ihtiyacının yaklaşık dörtte birini karşılamakta. Keşan TSO’nun gerçekleştirdiği tescil ve tanıtım faaliyetleri sonucunda İpsala Pirinci’nin kalitesi, üretim metodu ve yöresel özgünlüğü uluslararası alanda tanınmış oldu. Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, AB Coğrafi İşaret Tescili almanın bölge için tarihi bir başarı olduğunu vurgulayarak, “Bu tescil bir ürünün değil, tüm bölgenin değerinin kabulüdür. Trakya Üniversitesi’nin analizleriyle bilimsel olarak da kalitesi kanıtlanan İpsala Pirinci, Avrupa tarafından tescillenmiş güçlü bir marka olmuştur. Ayrıca Trakya’nın AB Coğrafi İşaret alan ilk ve tek ürünü olması ayrı bir gurur kaynağıdır.” şeklinde konuştu. ARTAN İHRACAT POTANSİYELİ Keşan TSO, tescilin ötesinde, İpsala Pirinci’nin hem iç hem de dış pazarlarda tanıtımını artırmak amacıyla fuarlarda, sektör platformlarında ve uluslararası tanıtım etkinliklerinde aktif olarak yer alıyor. Bu çabalar neticesinde ürünün marka değerinin ve ihracat potansiyelinin önemli ölçüde arttığı belirtiliyor. Şapçı, katkı sağlayan tüm kuruluşlara teşekkürlerini sunarken, özellikle önceki dönem Oda Başkanı ve Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun desteklerinin çok değerli olduğu üzerinde durdu. “İPSALA PİRİNCİ DÜNYA’DA BİRİNCİ” Şapçı, bu tarihi ödülün üreticilere daha yüksek katma değer kazandıracağını belirterek, “Bu başarı, ortak bir vizyonun ve bölgesel dayanışmanın somut bir göstergesidir. ‘İpsala Pirinci Dünya’da Birinci’ mottosu artık uluslararası düzeyde tanınan bir gerçek olmuştur.” dedi.

Marmara ve Ege’de fırtına bekleniyor Haber

Marmara ve Ege’de fırtına bekleniyor

Son hava durumu tahminlerini Meteoroloji Genel Müdürlüğü yayınladı, bu bilgilere göre ülkemizin kuzey, iç ve batı bölgeleri parçalı bulutlu, yer yer çok bulutlu olacak. ANKARA (İGFA) - Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan değerlendirmelere göre, Türkiye'nin kuzey, iç ve batı kesimlerinde parçalı, bazı yerlerde çok bulutlu hava hakim olacak. Gece saatlerinde Güney Ege kıyıları ve Balıkesir'in batı kesimlerinde yerel sağanak yağışlar beklendiği, diğer bölgelerde ise havanın az bulutlu ve açık olacağı öngörülüyor. Rüzgarın; Marmara'nın batısı ve Kuzey Ege kıyılarında güney ve güneybatıdan güçlü bir şekilde (40-60 km/saat) eseceği, Trakya bölgesinde ise zaman zaman kısa süreli fırtına (50-70 km/saat) şeklinde etkili olacağı beklentisi var. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun kuzeyinde ise sabah ve gece saatlerinde pus ve yer yer sis görülecek. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinde seyredeceği ve önemli bir değişiklik yaşanmayacağı tahmin ediliyor. Genel olarak rüzgar güney yönlerden, Güneydoğu Anadolu'da kuzey yönlü hafif ve yer yer orta kuvvette, Marmara’nın batısı ve Kuzey Ege kıyılarında ise kuvvetlice (40-60 km/saat), Trakya'da ise yer yer kısa süreli fırtına (50-70 km/saat) şeklinde esmesi beklenmektedir. KUVVETLİ RÜZGAR UYARISI : Marmara'nın batısı ve Kuzey Ege kıyılarında güney ve güneybatı yönlerinden kuvvetli (40-60 km/saat) rüzgar beklenmekte, Trakya'da ise bazı yerlerde kısa süreli fırtına (50-70 km/saat) şeklinde esmesi beklendiği için oluşabilecek olumsuzluklara karşı tedbirli ve dikkatli olunması gerekiyor.

“Görkemli Hatıralar” Uzunköprü’de Haber

“Görkemli Hatıralar” Uzunköprü’de

Halk TV ekranlarının sevilen programı “Görkemli Hatıralar”, geçtiğimiz Cumartesi günü Trakya’nın kalbinde, tarih ve kültür şehri Uzunköprü’de çekildi. Serhan Asker’in sunumuyla canlı yayınlanan programa, Edirne Milletvekili Baran Yazgan ve Uzunköprü Belediye Başkanı Ediz Martin ev sahipliği yaptı. Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - Program boyunca Ergene Nehri’nin kirliliği, Uzunköprü’nün tarihi yapıları, yöresel lezzetleri ve müziği konuşuldu. Başkan Ediz Martin, kentin tanıtımı açısından bu tür yayınların büyük önem taşıdığını belirterek, “Uzunköprü’nün sesi, değerleri ve güzellikleri Türkiye’ye duyuruldukça, geleceğe olan umudumuz da büyüyor,” dedi. Adını Mimar Muslihiddin’in 15. yüzyılda inşa ettiği dünyanın en uzun taş köprüsünden alan Uzunköprü, program boyunca tarihî atmosferiyle izleyicilere eşsiz kareler sundu. Osmanlı mirası yapılar, Muradiye Camii ve çevresindeki tarihî sokaklar, kentin geçmişten bugüne uzanan kültürel zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. MÜZİK VE RİTİMLE YAŞAYAN BİR KENT Uzunköprü’nün kültürel yüzünü yansıtan sahnelerde, Uzunköprü Belediyesi Kadın Ritim Grubu ile yerel sanatçılar sahne aldı. Canlı performanslar ve yöresel ezgilerle izleyenlere keyifli anlar yaşatıldı. Programın ilerleyen dakikalarında Hotead Halk Oyunları Topluluğu, Trakya’ya özgü halk danslarını sergileyerek büyük beğeni topladı. Renkli kıyafetler ve coşkulu sahne performansı, Uzunköprü’nün kültürel zenginliğini yansıtan unutulmaz bir tablo oluşturdu. Programda Uzunköprü’nün zengin mutfağı da geniş yer buldu. Osmanlı’dan günümüze ulaşan tarihi Muradiye Çorbası, meşhur Uzunköprü köftesi, verimli topraklarında yetişen pirinç ve ayçiçeği, kentin sofralara kattığı lezzetlerin başında geldi. Ayrıca, kadın emeğini ekonomiye kazandıran Uzunköprü Çağdaş Kadınları Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi tarafından üretilen yerel ürünler, hem program ekibinin hem de izleyenlerin büyük ilgisini topladı. Bu lezzetlerin ve üretim hikâyelerinin ekranlara taşınması, Uzunköprü’nün tanıtımına güçlü bir katkı sundu. “DOĞANIN VE KÜLTÜRÜN YAN YANA YAŞADIĞI ŞEHİR” Programın en dikkat çeken bölümlerinden biri ise Ergene Nehri kirliliğine ayrıldı. Başkan Ediz Martin, yıllardır süren çevre mücadelesine dikkat çekerek, “Ergene yalnızca bir nehir değil, Trakya’nın yaşam damarlarından biridir. Onu korumak, geleceğimizi korumaktır” ifadelerini kullandı. Çekimler sonrasında Uzunköprülü vatandaşlar program ekibiyle ve konuklarla bir araya geldi. Renkli anların yaşandığı buluşmada, halkın ilgisi büyük oldu. Günün sonunda, Uzunköprü hem tarihiyle hem kültürüyle hem de misafirperverliğiyle Türkiye’ye kendini tanıttı.

Enez Gönüllüleri Gala Gölü için ayağa kalktı Haber

Enez Gönüllüleri Gala Gölü için ayağa kalktı

Enez’de doğaya ve yaşam alanlarına duyarlı yurttaşlar, Gala Gölü Milli Parkı’nı tehdit eden rüzgâr enerji santrali (RES) projesine karşı bir araya geldi. Enez Belediyesi toplantı salonunda düzenlenen geniş katılımlı bilgilendirme toplantısında, “Gala Gölü’ne dokunma!” çağrısı yankılandı. Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - Toplantıya Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç, belediye meclis üyeleri, Kartopu Derneği, Enez Gönüllüleri, İl Genel Meclis Üyesi, bölge köylerinin muhtarları, eski dönem milletvekili Okan Gaytancıoğlu ve Keşan Kent Konseyi İklim ve Çevre Meclisi üyeleri katıldı. Katılımcılar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “ÇED gerekli değildir” kararına karşı hukuki mücadele başlatılması yönünde oy birliğiyle karar aldı. Bu karar, Trakya’nın nefes alanı olan Gala Gölü Milli Parkı’nı koruma yolunda atılmış kararlı bir adım olarak değerlendirildi. “DOĞAYI SAVUNMAK GELECEK KUŞAKLARA BORCUMUZDUR” Toplantıda yapılan konuşmalarda, Gala Gölü’nün yalnızca Enez için değil, tüm Türkiye’nin ortak mirası olduğuna vurgu yapıldı. Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç, “Biz enerjiye değil, yanlış yere yapılan enerjiye karşıyız. Gala Gölü, kuşların, sazlıkların, suyun ve sessizliğin evidir. Bu doğayı korumak, çocuklarımıza bırakacağımız en büyük emanettir.” sözleriyle duyarlılığı dile getirdi. Toplantı sonrası Enez Gönüllüleri, STK’lar ve kent konseyi temsilcileri ortak açıklama yaparak, doğa tahribatına karşı hukuki, bilimsel ve toplumsal tüm yolların kullanılacağını bildirdi. Keşan Kent Konseyi Çevre Meclisi üyeleri ise “Gala Gölü yalnız değildir. Bu göl, sadece bir su birikintisi değil; yaşamın, dayanışmanın ve umutların sembolüdür.” mesajını verdi. Yöre halkı, çevreciler ve gönüllüler, “Gala Gölü’ne dokunma!” sloganıyla Edirne’den Ankara’ya, Ankara’dan Brüksel’e kadar uzanacak bir farkındalık mücadelesi başlatmaya hazırlanıyor.

Bakan Albayrak'tan nadir toprak satışı açıklaması Haber

Bakan Albayrak'tan nadir toprak satışı açıklaması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar, nadir toprak elementlerinin ABD’ye satışının söz konusu olmadığını açıkladı. ANKARA (İGFA) - Bakan Bayraktar, Ülke TV canlı yayınında Turgay Güler’in sorularını cevapladı. Hedef: Arz Güvenliği Önümüzdeki 30 yılda Türkiye’nin enerji talebinin 3 katına çıkacağına dikkat çeken Bakan Bayraktar, hedeflerinin artan enerji talebini kesintisiz şekilde karşılamak, arzı güvence altına almak olduğuna vurgu yaptı. Petrol ve doğal gazda aranmadık yer bırakmamayı hedeflediklerini ifade eden Bayraktar, “Yeni keşifler oluyor, olmaya da devam edecek” ifadelerini kullandı. Bayraktar, Türkiye’nin dev bir enerji filosuna sahip hale geldiğini de belirtti. Gabar’dan Yılda 2 Milyar Dolar Gabar’daki petrol üretimiyle ilgili de bilgi veren Bakan Bayraktar, “Gabar, her yıl 2 milyar dolar demek. Biz bu 2 milyar doları, dışarıdan petrol almak için ödüyorduk. Şimdi ödemiyoruz, o para cebimizde kalıyor” dedi. Bayraktar, bugün bölgede 3 bin 500 gencin çalıştığını da aktardı. Bayraktar, “Gabar, yeni keşiflerle üretimi artırmayı planladığımız yerlerden biri. Şırnak, Hakkâri, Van; o kısmından çok ümitliyiz” açıklamasını yaptı. Diyarbakır’da Kayadan Üretim Kaya petrolü ile ilgili yapılan çalışmaları da anlatan Bayraktar, Diyarbakır'da dört sahada 24 sondaj yapacaklarını ifade etti. Bayraktar, benzer yöntemi gaz için Trakya'da uygulamayı düşündüklerini de vurguladı. Somali’de 3 Kara Sahasında Sondaj Somali denizlerinde sismik araştırma yaptıklarını anımsatan Bayraktar, “Verilerin analizi yapılıyor, inşallah Ocak gibi bunların neticesi ortaya çıktıktan sonra sondaj kararı verebiliriz. Sondaj kararı bizim sahadan ümitli olduğumuz anlamına gelir” dedi. Somali’de kara sahalarıyla ilgili de çalışmaları olduğunu ifade eden Bayraktar, 3 tane kara sahasında sondaj hazırlığı yaptıklarını söyledi. Yeni Ortaklıklar Libya’da önemli görüşmeleri nihayete erdirmeye çalıştıklarını aktaran Bayraktar, “Azerbaycan’da bu sene yeni sahalarda yüzde 30’luk bir pay aldık; Şafak-Asiman Sahasında. Kazakistan’la çok yoğun ilgiliyiz, orada çalışmalarımız var. Pakistan’da bir tane deniz sahasına ortak olduk, şimdi yeni ihalelere hazırlanıyoruz. Orada deniz sahalarında ve kara sahalarında ortaklıklara bakıyoruz.” dedi. Türkiye’nin Irak’ta sadece günlük 15 bin varil üretimi olduğunu ifade eden Bayraktar, bunun 10-15 katına çıkması gerektiğini belirtti. Bayraktar; Irak’ta Basra’da, Kerkük’te, Kuzey Irak’ta çok yoğun çalışmaları olduğunu kaydetti. Türkmen Gazından Sonra En ucuzu ‘ABD’den LNG’nin pahalıya alındığı’ iddialarına da cevap veren Bakan Bayraktar, “Her dedikleri rakam yanlış” diye konuştu. Dünyada 4 tane fiyat oluşum merkezi bulunduğunu belirten Bayraktar, “Bunların en ucuzu, açık ara en ucuzu Amerika'daki Henry Hub. O endeksle aldığınız fiyat, en ucuz fiyat. Özellikle Amerikan LNG’sinin bollaşmasıyla beraber Henry Hub endeksli teklifler aldık. Bunlar şu anda bizim 2027'den sonra aldığımız kontratlar içerisinde en ucuz gaz haline geliyor ithalatımız açısından. Yani, Türkmenistan gazı en ucuz, ondan sonra Amerikan LNG’si.” dedi. Toplam değeri 43 milyar dolar olan anlaşmalar imzaladıklarını aktaran Bayraktar, 2045'e kadar 143 milyar metreküp gaz alacaklarını kaydetti. ABD’den gayet rekabetçi, iyi fiyatla ve çok esnek koşullarda gaz aldıklarını belirten Bayraktar, Türkiye'nin ihtiyaç olmadığında gazı herhangi bir müşteriye satma hakkı olduğunu da sözlerine ekledi. Konuyu Bilmiyorlar Geçtiğimiz 10-15 yıla bakıldığında ana muhalefetin herhangi bir sözcüsünün nadir toprak elementiyle alakalı bir tane açıklaması olmadığına işaret eden Bayraktar, “Çünkü haberleri yok, bilmiyorlar konuyu” dedi.Bayraktar, Eskişehir Beylikova’daki pilot tesisin kurulmaması için ÇED’inin iptali amacıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin mahkemeye müracaat ettiğini de belirtti. NTE Satışı Söz Konusu Değil ‘Nadir toprak elementlerinin ABD’ye satıldığı’ iddialarına cevap veren Bayraktar, kesinlikle böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Bayraktar, “Bizim Amerika'da yaptığımız, imzaladığımız anlaşma da ortada, nükleerle alakalı bir anlaşmaydı. Nadir toprak elementleriyle ilgili yapsaydık, emin olun, onu onlar da ilan ederdi, biz de ilan ederdik.” dedi. Sahada Toryum Var Beylikova Sahası’nın dünyadaki en büyük ikinci NTE rezervine sahip sahası olduğuna vurgu yapan Bayraktar, “Beylikova'daki saha, MTA tarafından çok yıllar önce toryum amaçlı keşfedilmiş bir saha. Bu sahada toryum var. Toryum sahası daha sonra 1990'larda Eti Maden’e devrediliyor, yine devletimizin şirketi. Eti Maden de burada 125 kilometre sondaj yapıyor yıllar içerisinde. 10 yıldan daha fazla bir süre içerisinde.” dedi. Hedefimiz Önümüzdeki Yıl Temel Atmak Buradaki keşif sonrasında 2020'de pilot tesisi kurarak saflaştırma ile alakalı çalışmalara başladıklarını kaydeden Bayraktar, “Bunlar yoğun bir şekilde devam ediyor. 2023 yılında buradaki pilot tesisi hayata geçirdik. Tesis kuruldu, çalışıyor. Şu anda orada üretimimiz de devam ediyor pilot tesiste. Şimdi ikinci fazda biz endüstriyel tesise, yani daha büyük ölçekli bir tesise burayı dönüştürmekle alakalı çalışıyoruz. Önümüzdeki yıl da hedefimiz, burada temel atmak ve 2 yıl içerisinde de bu tesisi hayata geçirmek.” Açıklamasını yaptı. Saflaştırma Seviyesi Yüzde 93 Bandında Saflaştırma teknolojisini elde etmekle alakalı üniversitelerin ve araştırma kurumlarının bir çaba içerisinde olduğunu ifade eden Bayraktar, “Teknolojiyi daha hızlı bir şekilde alabilmekle alakalı da bir çabanın içerisindeyiz, bu bir sır değil. Olması gereken makul bir hedef. Çin'de var bu. Avrupa'daki bazı ülkelerle, Kanada ile görüşüyoruz, Avustralya ile görüşüyoruz.” dedi. Bayraktar, şu anda yüzde 92-93 olan saflaştırma seviyesini daha yukarı nasıl götürebileceklerine ilişkin çalıştıklarına işaret etti. Devlet Eliyle İşletilecek Bayraktar, “Şimdi bir yasa tasarısı güya sunulmuş. Neresinden baksanız elinizde kalıyor. Bazı mineralleri iki kere yazmışlar, bazılarını yazmamışlar; ‘Efendim, devlet eliyle işletilsin.’Zaten Eti Maden, yüzde 100'ü devletimize ait bir şirket. Kaldı ki şu anda mevcut kanunumuz var. Bu kanun gereği diyor ki,‘Bir madende uranyum varsa, toryum varsa, burası devlet eliyle işletilir. Zaten var. Dolayısıyla bu sahada da toryum olduğu için zaten burası devlet eliyle işletilecek.” açıklamasını yaptı. Isparta’da arama fazında çalışma yürütüldüğünü ifade eden Bayraktar, Malatya Hekimhan ve Sivas’ta da NTE rezervi olduğunu anlattı. Akkuyu’da İlk Üretim 2026’da Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde çalışmaların devam ettiğini belirten Bayraktar, 2026’da ilk reaktörün devreye alınmasının planlandığını belirtti. Bayraktar, 2050’de 20 bin megavat nükleer güce sahip olmayı hedeflediklerine dikkat çekti.

CHP’li Baran Yazgan’dan çeltik için araştırma önergesi Haber

CHP’li Baran Yazgan’dan çeltik için araştırma önergesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne başta olmak üzere Trakya’daki çeltik üretimine ilişkin sorunların ve çözüm önerilerinin tespit edilmesi, vahşi sulama yönteminin etkileri ile alternatif sulama yöntemlerinin araştırılması, devlet desteklerinin gözden geçirilmesi için TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu. SÜLEYMAN BEZBAŞ EDİRNE (İGFA) - Ahmet Baran Yazgan, ayçiçeğinin ardından çeltik üretimini de TBMM gündemine taşıdı. Edirne’nin çeltik üretiminde başı çektiğini verilerle ortaya koyan ve çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını Edirne’nin karşıladığını vurgulayan Yazgan, “Edirne’nin İpsala, Meriç ve Uzunköprü gibi ilçeleri özellikle verimli çeltik ovalarına sahiptir. Nitekim yalnızca İpsala ilçesi, tek başına Türkiye çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 18,6’sını gerçekleştirmiştir. Bu veriler Edirne ve çevresinin çeltik tarımındaki kritik ağırlığını açıkça ortaya koymaktadır” dedi. ‘GIDA ARZ GÜVENLİĞİ’ VURGUSU Tüketim artışı, kuraklık ve ekim alanı daralması gibi etmenlerin ithalat ihtiyacı doğurduğunu kaydeden Yazgan, “Bu tablo, çeltik tarımında yaşanan sorunların milli gıda arz güvenliği açısından önemini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. Çeltik üretiminin uzun yıllardır vahşi sulama yöntemiyle yapıldığına dikkat çeken Yazgan, “Bu geleneksel yöntem, yüksek su tüketimi ile karakterizedir. Uzmanların belirttiğine göre 1 kilogram çeltik üretmek için en az 1000 ila 1200 litre su tüketilmektedir. Trakya bölgesinde sadece bir üretim sezonunda çeltik tarlalarını sulamak için gereken su miktarının en az 178 – 214 milyon metreküp civarında olduğu hesaplanmaktadır. Özellikle Meriç, Tunca ve Ergene nehirleri havzalarında çeltik tarımı suya yoğun şekilde bağımlıdır. Ancak iklim değişikliği, kuraklık ve su kaynaklarının giderek daralması, sulama yöntemlerinde değişim ihtiyacını gündeme getirmiştir” dedi ‘DESTEKLER HAYATİ ÖNEMDE’ Vahşi sulama dışındaki yöntemlerin de çeltik üretiminde kullanılabileceğine işaret eden Yazgan, şunları kaydetti: “İklim kriziyle birlikte su kıtlığı riski artarken, çeltik üretiminin sürdürülebilirliği için su verimliliği şart hale gelmiştir. Bu alanda daha kapsamlı araştırmalar yapılarak, damla sulama veya kontrollü sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması için gereken adımlar belirlenmelidir. Vahşi sulamanın çevresel sonuçları ile modern yöntemlerin sağlayacağı çevresel faydalar bilimsel verilerle ortaya konulmalıdır. Öte yandan, çeltik üreticileri özellikle son birkaç yılda artan girdi maliyetlerinin baskısı altındadır. Tarımsal girdi fiyatlarındaki hızlı artış, üretim maliyetini ciddi ölçüde yükseltmiştir. Artan maliyetler ekim kararlarını da etkilemektedir. Bu zor koşullarda çiftçi destekleri hayati önem kazanmaktadır. Edirne ve Trakya’nın çeltik üretimindeki payı ve stratejik konumu dikkate alındığında, bölgedeki sorunların araştırılması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca devlet desteklerinin etkinliği ve ihtiyaçlar araştırılmalıdır. Fark ödemesi desteğinin artırılması, girdi desteklerinin enflasyon karşısında erimemesi için düzenli güncellenmesi önemlidir. Sonuç olarak, Edirne ve Trakya’daki çeltik üretiminin durumu sadece bölgesel bir tarımsal konu değil, Türkiye’nin gıda arz güvenliği ve su kaynaklarının yönetimiyle de yakından ilgilidir.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.